✤
✤
Çirkin insan, çirkin bina, çirkin �ehir, çirkin oyun, çirkin politika, çirkin politikacı, çirkin sanat, çirkin yemek, çirkin koku, çirkin cadı, çirkin dev vs. vs...
Çirkin de tıpkı güzel gibi hayatımızın içinde ve her yerde; �Aman ne güzel! � dediğimiz gibi, �Aman ne çirkin! � de diyoruz. Sevmediğimiz, bizi rahatsız eden her �ey çirkin. Bu �ekilde ele alınca, çirkin kavramı oldukça banal. Oysa �çirkin� kavram olarak bundan daha fazlasını içeriyor.
Her ne kadar güzellik, her daim aranan ve özlenen bir nitelik olsa da, son zamanlarda çirkinlik de farklı alanlarda değer kazanan bir kavram oldu. Gretchen E. Henderson, �Çirkinlik, Kültürel Bir Tarih�( Ugliness, A Cultural History, Reaktion Books, London 2015) adlı bir süre önce yayımlanan kitabında, çirkinin farklı dönemlerde farklı kültürlere bağlı olarak deği�en anlamını inceliyor. Yazarın amacı, çirkin ile e�anlamlı kelimeleri ele alarak terimin �korkunç ve ürkütücü� anlamının etimolojik kökenlerine inerken, kültürel tarih içerisinden sunduğu örnekler ile kavram hakkında okuyucuya bir çerçeve sunmak.
En basit anlamda, Antik dönemde tanımlanan çirkin ile 18�inci yüzyılda tanımlanan çirkin birbirinden farklıyken, günümüzde kullandığımız çirkin kavramı da 18�inci yüzyılda kullanılandan farklı, hatta günümüzde çirkin, pozitif çağrı- �ımlar dahi içerebiliyor. Kültürel tarih içerisinde çirkin terimi kendini dönü�türürken, kar�ıtı kabul edilen güzel ile daha farklı bir ili�ki içine girerek, birbirlerini tamamlar hale gelmi� durumdalar. Güzellik ve çirkinlik, kar�ıt kavramlar olmak yerine, birbirinin çekim alanındaki iki yıldız gibi, hem birbirlerinin hem de kendi eksenlerinin etrafında dönüp duruyorlar. Her ikisi de diğerinin etkisi altında kendi varlığını( anlamını) �ekillendiriyor.
Henderson da, Umberto Eco�nun �Çirkinlik Üzerine�( On Ugliness, Rizzoli, New York 2007) ba�lıklı kitabındaki gibi, güzelliğin sıkıcı, çirkinliğin ise çok daha eğlenceli olduğunu belirtiyor. Güzellik hep aynı sınırlı normlar içerisinde betimlenirken, çirkin, sınırsızlığı ile oldukça yaratıcı ve sonsuz bir çe�itlilik vaat ediyor; çirkin her an her yerde olabilir.
Elbette ki yazarın amacı, çirkini güzele ya da güzeli çirkine dönü�türmek değil, bununla birlikte her iki terim de ne siyah ne beyaz, her ikisinin de gri alanları var. Hepimizin kabul edebileceği gibi, çirkinlik de güzellik de göreceli kavramlar, içinde ya�anan döneme, kültüre, alınan eğitime ve hatta ya�anmı�lıklara göre deği- �iklik gösterebilirler. Henderson�ın amacı bu göreliliği vurgulamak. Yazar, çirkinin sınırsızlığı içerisinde kitabının sınırlarını tekil çirkin örneklerden ba�layarak, daha sonra gruplara ve oradan da duyulara doğru belirliyor. En sonunda da, kendi ve öteki arasındaki sınırları kaldıran
✤
GÜZELLİK HER DAİM ARANAN BİR NİTELİK. AMA SON ZAMANLARDA ÇİRKİNLİK DE FARKLI ALANLARDA DEĞER KAZANAN BİR KAVRAM OLDU.
✤
43