AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 | Page 45

yaptığı yoksa ciddi mi olduğunu anlayamadım, çünkü bir durak sonra inmek zorundaydım. İndim. �Fırlama� delikanlı yoluna devam etti. Aradığını buldu mu? Meçhul.
Bu daha bir �ey değil. Tam tarihini vererek yazıyorum: 6 Haziran 2004, saat 23.10, İkinci Dünya Sava�ı�nın bitimine doğru gidi�in en önemli adımlarından birinin, Normandiya çıkarmasının 60�ıncı yıldönümünde, Bonne Nouvelle metro istasyonuna adımımı atar atmaz epey �a�ırtıcı bir olayla kar�ıla�tım:
Tombul, oldukça sevimli, giyim ku�amı bir miktar faullü, orta ya�larda, en fazla otuzbe� ya�ında olmalı, bir bayan, bağıra çağıra giydiriyor herkese:
�İbneler, ibneler, orospu çocukları, sadece en erkeğiniz bir kadınla el ele, geri kalanlarınızın tümü ibne, hepiniz e�cinsel, ibne, ibnelersiniz, orospu çocukları, aranızda benimle s........ [ sekiz harf yerine sekiz nokta koyuyorum çünkü aile terbiyem yazmama olanak vermiyor, bağı�layın ] bir herif yok mu lan? Orospu çocukları yanıt verin. Önünüze bakıp, numara yapmayın! �
Genç ve sevimli ve apaçık sarho� genç kadın metro istasyona girene kadar bağırıp çağırmasını ve küfürnamesini sürdürdü. Metro kapıları açılınca önüne gelen vagona daldı. Créteil-Préfecture yönüne doğru yola koyuldu: Oraya varana kadar mutlaka bir �meraklı� bulmu�tur umuyorum. Sonrasını izleyemedim çünkü dört durak sonra �Filles du Calvaire� istasyonunda indim.
KISA KESILMIŞLER
Zaman( lardan): Pazar. Mevsim( lerden): Kı�. Saat( lerden): On üç otuz. Mekân( lardan): Paris. Gare du Nord( Kuzey Garı) metro istasyonundayız. Peronda on dört-on be� ya�larında bir çocuk, siyah ve kırmızı renkli ve yeni satın alındığı her açıdan belli bisikletiyle. Bisikletine yandan binip pozlar kesiyor. Bir-iki numara yapıyor. Ama kimsenin oralı olduğu yok. Pazar sersemliği kol geziyor.
Perondaki koltuklar bir ki�ilik: Ne eskisi gibi uzanıp yatılabilen banklar var, ne yan yana birkaç koltuk. Bir evsiz-barksız, yersiz-yurtsuz, Fransızca deyi�inin( Sans Domicile Fixe) üç kelimesinin ilk harlerinin kısaltılmasıyla elde edilen bilmeceyle bir �SDF�, kıvrılmı� bir kenara: Sağ ayağı sol ayağının üstünde, ba�ı dizlerine dü�tü dü�ecek, uyukluyor: Hemen solunda, hani ne olur ne olmaz çalarlar malarlar diye duvara doğru sıkı�tırdığı naylon çantasından �arap �i�esi görünüyor. Derisi a�ınmı�, paramparça ba�ka bir çantada giysileri: Bütün varı yoku bu kadar. Metroya binip yola çıkarken yeniden gözüm takılıyor ve görüyorum: Evsiz-barksız uykuya yeniliyor, ba�ı dizlerinden kayıp bütün vücuduyla birlikte yüzükoyun betona dü�üyor...
SDF�lerin resmi sayıları meçhul. Devlet kedi gibi: Pisliğini saklamanın yollarını mutlaka buluyor. Yıllardan beri birçok SDF �soğuktan ölüyor�. İlgililerin gerekeni yapması sonucu ölüm olayları kamuoyundan kısmen veya tamamen saklanıyor. Her ölümden sonra görevliler, yetkililer kimi �önlemler� alıyorlar. Örneğin kullanılmayan metro istasyonlarını temizlettirip, yatakhane biçimine çevirterek SDF�lerin geceyi geçirmeleri için sunuyorlar. Ama yetmiyor ki. Yeni ölümler birbirini izliyor. Ve bu her kı� yineleniyor...
Metro République( Cumhuriyet) istasyonuna varıyor. Yolcular inip biniyorlar. Metro yeniden hareket ediyor. Bir ses, 30�larında bir genç:
�İ�sizim. Yoksulum. Evim yok. Barkım yok. Lütfen bir öro. Bir lokanta bileti. Karnımı doyurmak için birkaç kuru�. Bir otel odasında uyuyabilmem için yardımınızı bekliyorum. �
Sonra koltukların arasından geçiyor, sağ elini uzatarak. Mağripli olduğunu sandığım bir genç birkaç kuru� veriyor. Hepsi bu kadar. Sonraki durakta dilenci genç iniyor ve hemen öbür vagona atlıyor ve nutkunu yineliyor...
İki durak daha gidiyoruz. Yeni bir ses
33

GENÇ, SEVİMLİ VE APAÇIK SARHOŞ KADIN METRO İSTASYONA GİRENE KADAR BAĞIRIP ÇAĞIRMASINI VE KÜFÜRNAMESİNİ SÜRDÜRDÜ.