✤
✤ ve hatta İzmir suikastı ile açıklamaya çalı�mak da bu çizginin normal bir ürünü sayılmak gerekir. Her türlü kötülüğün temelinde, Atatürk�ün ve cumhuriyetin zorbalıkla kurduğu aydınlanmacı rejim yatmaktadır. Sorumuz, tekrar olsa da, �udur: Eğer Akyol, böyle bir talebe kar- �ılık vermeseydi, vermese, bugün geldiği noktaya gelebilir miydi? Ya da arkada�ları, yerden pıtrak gibi birdenbire bitiveren çok sayıda Türkiye kökenli yazar, gazeteci, sanatçı acaba merkezi kültür endüstrisinin ve medyanın Türkiye resmini payla�masalar, bu piyasada kendilerine bir yer bulabilirler mi? Çok zor olduğunu kabul etmek zorundayız ve bu zorunluluk doğrusu o çok övülen �hiper özgürlükçü� Batı medyasına pek yakı�mıyor.
✤
TALEPLERI KARŞILAMASA
AKYOLLARA EKMEK VERMEZLER.
✤ ve hatta İzmir suikastı ile açıklamaya çalı�mak da bu çizginin normal bir ürünü sayılmak gerekir. Her türlü kötülüğün temelinde, Atatürk�ün ve cumhuriyetin zorbalıkla kurduğu aydınlanmacı rejim yatmaktadır. Sorumuz, tekrar olsa da, �udur: Eğer Akyol, böyle bir talebe kar- �ılık vermeseydi, vermese, bugün geldiği noktaya gelebilir miydi? Ya da arkada�ları, yerden pıtrak gibi birdenbire bitiveren çok sayıda Türkiye kökenli yazar, gazeteci, sanatçı acaba merkezi kültür endüstrisinin ve medyanın Türkiye resmini payla�masalar, bu piyasada kendilerine bir yer bulabilirler mi? Çok zor olduğunu kabul etmek zorundayız ve bu zorunluluk doğrusu o çok övülen �hiper özgürlükçü� Batı medyasına pek yakı�mıyor.
ADAM ASLINDA DEMOKRAT DA...
Çiğdem Akyol için Erdoğan, özellikle iktidarının ilk yıllarında ve bir biçimde, mutlaka demokrasiye hizmet noktasından geçi� yapmaktadır. �öyle yazabiliyor örneğin:
�Erdoğan�ın Kürtler ve Ermenilerle ilgili eylemlerinden �u sonuç çıkarılabilir: Erdoğan�ın kendisini son derece hareketli ve açık gösterdiği, kar�ıla�tığı direni�e kar�ı da eski kurum ve ikirlerden yüzgeri ettiği fakat umutlu böyle bir ba�langıcı sadece soğuma ve ayılma değil, Erdoğan tarafından kı�kırtılmı� ve ate�lenmi� bir tırmandırma süreci izledi.(...) Erdoğan�ın iki ihtilafta da kanıtladığı �ey, siyasal iktidarı için hedefe hizmet ettiği sürece memnuniyetle taviz vermeye hazır olmasıdır. �( s. 285)
İyimser ve iyilikçi okur, burada yazarın Erdoğan kar�ıtı bir tutuma eğilim gösterdiğini saptayacaktır. Ancak gerçekten öyle mi? Erdoğan�ın Suriye politikasını ele�tiren Akyol, �kom�u ülkedeki cinayetlere seyirci kalmakla, buna kar�ı hiçbir �e yapmamakla� suçladığı Erdoğan�ın istese sınırı kapatabileceğini, nitekim bunu Ermenistan sınırında yaptığını hatırlatıyor.( s. 290) Bir genelleme mümkündür: Kitapta Türkiye�yle ilgili vurgular hep, ülkenin temellerinde yatan, iyice a�ınmı� ve neredeyse yok olma a�amasına gelmi�
32