AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 AVRUPA KULTUR YILLIK 2016-2017 | Page 31

lektüel namusu vardı. O namus yüzünden de zaten çekmediği kalmadı. Çok çalı�ıyordu, ama en az para kazananlardan birisiydi. Sinemaya geçmedi, bir �eyler kaybedeceğini dü�ünüyordu. Dieter�in kabaresi 80�lerde bir ara Bavyera televizyonu tarafından programdan çıkarılmı�tı. O yine çalı�malarını sürdürdü. Sırf topluma bir �eyler söyleyebilmek, topluma yanlı�larını hatırlatmak için devam etti. Bu bizim entelektüellerimizde, Aziz Nesin�den sonra, pek olmadı. Aziz Bey namuslu bir insandı. Korkusuz bir insandı. Ama bir yanıyla da bir köylü kadar tutucuydu. Hep Türkiye�nin kendisine çok �ey verdiğini, bu borcunu geri ödemesi gerektiğini dü�ünüyordu. Kendisine yapılanları hep namusuzların yaptığını söyler, �Bu ülke sadece o namussuzların değil� derdi. Aziz Ağabey gibi insanlara ihtiyaç var bu devirde. Türkiye devleti, devletin kar�ısında, kendisini ele�tirecek bir entelektüelin yeti�ip boy atmasına izin vermedi. Atatürk de Nâzım Hikmet�e izin vermemi�ti. Sonrakiler de hiç vermedi. Aziz Nesin bu entelektüel namusu içeri gire gire ve zorla kazandı.
-“ ieter Hilderbrandt’ tan bahsederken hep Aziz Nesin’ i de dü�ünüyorsunuz... �İNASİ DİKMEN- Evet öyle. Ayrıca Dieter bana para falan vermedi, ama maddi yardımda bulundu. �öyle bulundu: Beni tanıttı, televizyondaki ünlü programı �Scheibenwischer�e çıkarttı. Sonra Frankfurt�ta die Käs�i açınca geldi, oynadı. Hatta bir oyununda sahne spotlari falan patlamı�tı, buna rağmen programını aksatmadı ve sonuna kadar �Ne yapalım! � diye oynadı. Entelektüel namus i�te. Bana ve kendine olan saygısı. Teknik aksaklıkta sadece die Käs�in sahibi rezil olmuyor, sahnedeki sanatçı da rezil oluyor. Gösterisini tamamladı.
- Siz Türk sanatçılarla çalı�madınız mı?
�İNASİ DİKMEN- Çok çalı�madım. Çalı�mak istediklerim oldu, onlar da çok zorluk çıkardılar. Program yapamıyoruz, çünkü kesin tarih veremiyorlar. Aziz Nesin�den sonra o entelektüel namus gitti. Özetle: Aziz Nesin�i anlamak için Dieter Hildebrandt�la, Dieter Hildebrandt�ı anlamak için de Aziz Nesin�le ilgilenmek gerekiyor.
-“ ie Käs, nasıl bir ürün oldu sonuçta?
�İNASİ DİKMEN- Aslında bizim ürünümüz olmaktan çıktı. Tıpkı çocuk gibi, zaman içinde ba�kala�ıyor. Çocuğun üzerinde herkesin etkisi var, öyle. Ama die Käs�in bu hale gelmesinde birçok isimsiz kahramanın da büyük payı vardır. Alman sanatçı arkada�ların süreklu gelmeleri, bize onur vermeleri, tutunmamızda etkili oldu. Ve onların verdiği bu onuru biz de onur olarak gençlere iletebildik. Bize gelen çocuğa da bir o onuru veriyoruz. O da palazlanınca o onuru bize geri veriyor. Bu böyle kar�ılıklı bir alı�veri� oldu. Bir de seyircinin katkısı büyük oldu. Mesela birçok ya�lı Alman geldi, bize paraları olmadığını ama kabaremizin programlarını gönüllü olarak dağıtabileceklerini söylediler. Kamil Yiğit arkada�ımız inanılmaz bir destekte bulundu emeğiyle. Kamil�in bir sahneye çıkıp benim yerime oynamadığı kaldı. Ayrıca Alman sendikacılığının yakından tanıdığı Yılmaz Karahasan�ın ileri ya�ına rağmen kabaremizde seyirciye bira satması... Bunlar unutulacak �eyler değil. Büyük yardımlar aldık, programı ben yapıyordum, ama yardım aldıkça cesaretimiz arttı. Bir de e�im Ay�e. Eğer Ay�e olmasaydı, o tiyatroyu çok iyi açardım, ama bir hafta sonra da kapanırdı. Bu i� ekip i�i. Binlerce destek oldu.
- Siz Almanyalı Türkleri de tanıyorsunuz Türkiyeli Türkleri de... Ne gibi mizahi farkları var? �İNASİ DİKMEN- Türkiye�deki Türkler kaba mizaha, yani belden a�ağıya gülüyorlar. Türkiye�dekilerin seyirci olarak bilgi birkimi yok. Buna en entelektüeller de dahil. Türkiye�deki Türkler tek taralı. Genelleme olarak söylüyorum. Bunların içinde bir bölümü hakikaten dünyayı görmü�, dünyaya açık insanlar olabilir. Ama Türkiye�deki Türkleri baskıları çok, içlerindeki dü�manları çok. Buradaki
19