✤
✤ yorlar. Tam yürüyen merdivenin tepesine varıldığında öndeki ayağı sürçmü�, ayağı merdivene takılmı� gibi sendeliyor, takılıp kalıyor, turistin kendisine çarpmasını ve bir parça dengesini kaybedip öne doğru eğilmesini sağlayınca arkasındaki hemen elini turistin arka cepine, sırt çantasına ve artık ne bulursa ona daldırıyor ve ne varsa hızla alıp tüymeye çalı�ıyor.
✤
TIKLIM TIKLIM DOLU METRODA, YÜRÜYEN MERDİVENLERDEKİLER
SADECE BANA BAKMAKLA YETİNDİ, HIRSIZI YAKALAMAK
İÇİN TEK BİR KİŞİ BİLE KILINI KIPIRDATMADI
✤ yorlar. Tam yürüyen merdivenin tepesine varıldığında öndeki ayağı sürçmü�, ayağı merdivene takılmı� gibi sendeliyor, takılıp kalıyor, turistin kendisine çarpmasını ve bir parça dengesini kaybedip öne doğru eğilmesini sağlayınca arkasındaki hemen elini turistin arka cepine, sırt çantasına ve artık ne bulursa ona daldırıyor ve ne varsa hızla alıp tüymeye çalı�ıyor.
AMA BU HER ZAMAN MÜMKÜN
OLMAYABİLİR.
Bir seferinde, Bastille metro istasyonunda yürüyen merdivende böyle bir sahne gözümün önünde cereyan etti: İkinci hırsız tam elini o ana kadar dikkatimi bile çekmemi� olan orta ya�lı bir turistin arka cebine atmı� araklamak üzereyken �Hösttt lannn! � diye bağırınca tırstı ve son derece garip bir �ey yaptı: Soldaki koridora dalıp tüymesi, yoğun kalabalık arasında yok olması mümkünken, yürüyen merdivenin biti�iğindeki bombo� merdivenlerden a�ağıya doğru ko�arak inmeye ba�ladı. O anda öndeki hırsızsa sağdaki metro koridoruna dalıp izini kaybettirdi. Birinci hırsız merdivenlerden inmek için hamle yaptığında iki yumruk atıp veya çelme takıp yere yıkabilirdim ama çekindim, bu a�ağılık salak dü�üp orada yaralanmasın, merdivenlerden tepe taklak devrilip beyin kanamasından telef olmasın diyerek. Ama avazım çıktığı kadar �Au voleur! Au voleur! �( Hırsız var! Hırsız var!), �Yakalayın! � diye bağırdım. Ama inanmayacaksınız belki, o saatte tıklım tıklım dolu metro koridorundakiler ve yürüyen merdivendekilerin tümü sadece bana bakmakla yetindi, ama tek ki�i hırsızı yakalamak için kılını bile kıpırdatmadı. O sırada hırsızın elinden kurtardığım turist ve nereden çıktığını hemen anlayamadığım e�i boynuma sarıldılar: İtalyanca ve Fransızca konu�arak binbir te�ekkür ettiler. Sanki İtalya�yı Mussolini fa�izminden kurtarmı�ım gibi.
Yeri gelmi�ken sözünü ettiğim hırsızların giyiminden söz edeyim: Cepçi son derece iyi giyimliydi. Harbiden Fransız olduğu açıktı, kumral ve beyaz tenliydi. Tek ve tayin edici faulü vardı: O yaz günü sırtındaki pardesü. Belki o nedenle ve yürüyen merdivende önümdeyken dikkatimi çekmi�, bu durumun �analizini� yaparken gözümün önünde hırsızlık eylemini ba�latınca engel olmu�tum. Birinci, öndeki, hırsız ise daha spor giyimliydi. İkisi de 20-25 ya�ları arasındaydı. Dı� görünü�lerine bakınca kimsenin asla hırsız olabileceğini aklının ucundan bile geçirmeyeceği iki genç. Franızların �ideal damat� dedikleri türden.
Bir ba�ka seferinde Gare de l�Est�den Mairie d�Ivry�ye gidiyordum. Galerie Lafayette, Printemps ve benzeri ünlü süpermarketlerin mahallesinde, turistlerin çok rağbet ettikleri bir mekânda yani, Le Pelletier metro istasyonunda, bir kadın iki erkek, üç turist bindi. Hemen önümdeki bo� sahanlıkta ortadaki direğe tutundular. Onlara tutkalla yapı�tırılmı� gibi yanı ba�larında bir tip türedi: Beyaz tenli, Parisli bir bitirim olmalı, ba�ında küçük ve epey iyakalı bir fötr �apka, bakımlı ve gayet iyi giyimli. Ama garip: Yaz günü sol kolunda, bileğiyle dirseği arasında asılı, ince bir bluzon. O da ortadaki direğe sol eliyle tutundu. Sol kolundaki bluzonla gizlemeye çalı�tığı sağ kolunu turistlerden birinin çantasına uzatmaya ba�ladı. Durum anla- �ıldı: Elini çantaya atacak, o sırada ate�li sohbete dalmı� turistlerden birinin malını �götürecekti�.
Bu tür hırsızların ikili çalı�tıklarını biliyorum, buna müdahale etsem o ana kadar görmediğim ikincisi bana bir kötülük yapabilir diyerek durumu hızla değerlendirdim ve kararımı verdim: Oturduğum yerden kalktım, gelecek istasyonda inecekmi� gibi metronun çıkı� kapısına yakla�ırken hırsızla turistlerin arasından, hırsızı bir parça iteleyerek ve �Pardon mösyö� deyip geçerken ve sanki yanlı�lıkla veya istemeyerek yapıyormu�um gibi hırsızın sağ ayağına sol ayağımla çarptım. Hırsız �uyandı�. Kapıya yana�tım ama inmedim ve orada dikildim,
22