✤
✤
lara mutlaka tepki göstermeli, öfkelenip isyan etmeliyiz.
- Gerçek bir sosyal ve ekonomik demokrasi için önerileriniz nedir? STÉPHANE HESSEL- Sanırım bu konuda öncelikle yakın dönemlerde yazılmı�, kayda değer eserlere ba�vurmakta yarar var. Soruları en iyi biçimde sorup çözüm getirenlere yakından bakmak gerekiyor. Son zamanlarda sıkça yaptığım gibi en ba�ta Edgar Morin ve �La voie "( Yol) ba�lıklı son çalı�masını zikretmek isterim. Sonra da Peter Sloterdijk ve �Tu dois changer ta vie "( Hayatını Deği�tirmelisin), Susan George ve �Leur crises, nos solutions "( Onların Krizleri, Bizim Çözümlerimiz) ba�lıklı eserlerini salık veririm.
Acilen ve yoğun olarak üzerinde dü�ünülmesi gereken nereden ba�lanacağına karar verilmesidir. Kapitalizmin kuralları yerine toplumsal ve dayanı�macı bir ekonomi, sanayile�mi� bir tarım yerine aktif bir çevrecilik ve ekolojik tarım ilkeleri uygulanabilir. Aslında izlenecek yol haritası bir anlamda belirlenmi� durumda. Eksik olan siyasi irade ve insanların, özellikle de gençlerin cesaretsizliği ve güven yetersizliği. Henüz yeterli sayıda insan bu sorunların çözülebileceğine inanamıyor. Veyahut da birazcık zorlandılar mı cesaretleri kırılıveriyor. Dolayısıyla benim çağrım insanları davaya sarılmaya davet çağrısıdır. Bildiğiniz gibi �Engagez-vous / Angaje Olunuz-Davaya Katılınız� ikinci bir küçük kitap çıktı. İlkinin mantıki uzantısı. Bu defa, öfkelenmek yeti�mez, öfkelenmek ilk adımsa, çözüme giden yol eylemden, mücadeleden geçer, diyoruz...
BUGÜNKÜ TÜRKİYE
- Günümüz Türkiyesi’ ni nasıl görüyorsunuz? STÉPHANE HESSEL- Modern Türkiye kurulduğundan beri Avrupa kıtasında, dünyada ilginç bir konuma sahip, özellikle de İslam dünyasında. Yüzyıllardır tarihi, politik, ekonomik, kültürel ve dini anlamda çatı�maların, geçi�lerin, göçlerin ya�andığı bir bölgede var olmu�. Emevilerden, Osmanlılara uzanan zengin bir geçmi�e, fevkalâde bir insan, Mustafa Kemal bir nokta koymasını bilmi�tir. Ve bir imparatorluk kalıntısından bir demokrasi yaratmı�tır. Tüm demokrasilerde olduğu gibi itiraz veya protesto edilebilecek çok öğe bulmak mümkündür. Fakat temeli sağlamdır. Geçmi�te Türkler Balkanların önemli bir kısmını i�gal etmi�ler, sonra geri çekilmek zorunda kalmı�lardır. Avrupa�nın derinliklerine kadar uzanmı�lardır...
Bu ülke, bu uygarlık, bu kültür olağanüstü bir çe�itlilik ve zenginliğe sahiptir. Tarihinde çok farklı siyasi yönetim deneyimlerinden geçmi� bir toplumdur. Babıali�nin bugünkü ölçülerle a�ırı sağcı ve tutucu siyasetlerinden, Kemal Pa�a�nın a�ırı solcu nitelenebilecek birtakım uygulamalarına Türk tarihi gerçekte Avrupa�nın da yakından tanıdığı birçok a�amayla benzerlikler içerir. Dolayısıyla Türkiye�nin tecrübesiyle Avrupa�nın tecrübeleri arasında bir hayli tamamlayıcı yöneli�ler mevcuttur. Söylemek istediğim özetle �udur ki, Türkiye�nin yeri geni�letilmi� bir Avrupa�nın içindedir.
- Üst üste gelen üç darbeyle yıpranmı�, geleneksel olarak laikliğe sıkı sıkıya bağlı cumhuriyetçi ve demokratik olmaya çalı�an Türkiye’ de �u anda İslami değerleri ön plana çıkartan, muhalefet ve ele�tirel basına pek tahammül edemeyen bir iktidarın varlığını biliyorsunuz. Siz böyle bir iktidarın yarınını nasıl görüyorsunuz, tavsiyeleriniz olabilir mi? STÉPHANE HESSEL- Tüm söylenenlere rağmen, ben �ahsen Türk vatanda�larının çoğunluğunun AB ile bütünle�mekten yana olduğuna inanıyorum. Bu süreci engelleyen birtakım etkenler mevcuttur. Örneğin insan hakları ihlali, dolayısıyla bütünle�me engeli konu�uluyor. Bu engelin ba�ka ülkelerde ya�ananlardan daha zorlu olduğunu sanmıyorum. Herkes bu konuda kalıcı ilerlemeler kaydediyor. Eminim Türkiye de bu engeli a�acaktır.
91
✤
FEVKALADE BİR İNSAN, MUSTAFA KEMAL, BİR İMPARATORLUK KALINTISINDAN BİR DEMOKRASİ YARATMIŞTIR.
✤