Vertov, her ne kadar SSCB ulusal
film komitesinin bir parçası olsa
da filmlerindeki birinci önceliği
propaganda değildi. Tam da bu
sebeple Stalin döneminde Vertov
unutuldu ve filmleri devlet tarafın-
dan desteklenmez oldu: II. Dünya
Savaşı dönemi Alman ve İtalyan
faşist rejimlerinde ise toplumla-
rı harekete dahil etme amacıyla
onlarca propaganda kurmaca ve
belgesel filmi yapıldı. Bu filmler-
de, film dili tamamen manipülatif
amaçlar güttü ve anlatının öğeleri
politik yüceltme ile kahramanlaş-
tırmaya hizmet etti. Leni Riefens-
tahl’ın yönettiği Triumph of the
Will, bu filmler arasında sinema ta-
rihinde en belirgin izler bırakandır.
Vertov’un ve Eisenstein’in geliş-
tirdiği anlatım yöntemlerinden
etkilenen Riefenstahl, belgeselini
tamamıyla stilize bir şekilde Hit-
ler’in yüceltilmesini hedefleyerek
çekti. Yani belgesel sinema bu
dönemde, manipülatif anlatım
yöntemlerinin gerçek objeler üze-
rinden uygulanmasıyla herhangi
bir kurmaca filmin yakalayamaya-
cağı bir etki yakaladı. Çünkü “ger-
çek”, “gerçek hikaye” ve “yaşan-
mışlık” bugün de olduğu gibi o
dönemde de en etkileyici olandı.
Seyirci, temelinde bir temsil sa-
natı olan sinemadan her zaman
“gerçeği” bekledi ve beklemekte.