Beyaz Perdede Haneke
GerçekçİLİğİ
Mantıklı bir gelişme ve gerçek bir son istiyorsunuz,
öyle mi ?
Michael Haneke, Ölümcül Oyun-
lar (Funny Games) filminde tipik
burjuva değerlerini taşıyan ve
tüm alışkanlıklarıyla bu değer-
leri yeniden üreten modern bir
çekirdek ailenin, yazlık evlerinde
dışarıdan gelen bir tehditle na-
sıl parçalandığını gösterir. Anne,
baba ve çocuktan oluşan burjuva
aile arabada klasik müzik dinler,
baba ve çocuk tekneyi suya indi-
rir, anne mutfakta yemek pişirir
ve komşularıyla olağan ilişkiler
kurarlar. Ta ki evlerine oldukça ki-
bar bir dil konuşan, iyi giyimli iki
genç gelip onlarla « şiddetli » bir
oyun oynamak isteyene kadar…
Bu noktaya dek sıradan bir gerilim
filmi konusu olma özelliği taşıyan
Ölümcül Oyunlar, Haneke’nin si-
nematografik dili ve seyircisiyle
kurduğu ilişki düzleminde ben-
zer konulu diğer filmlerden ayrılır.
Haneke sineması, seyircisine ha-
kikati ve sunmak istediğini net bir
şekilde gösterir. Bunu yaparken de
seyircisinin genel film izleme alış-
kanlıklarını önemsemeden gerek
hikaye kurgusu, gerek sahnelerin
süresi bakımından filmi « Hane-
keleştirerek » anlatmak istediğini
dolaysız bir biçimde söyler. Hane-
ke hikayeyi kurgularken, oldukça
Hollywoodvari başlayan filmi, ço-
cuğun, akabinde babanın ölmesi
ve Anna’nın kahramanlık şansının
elinden alınması gibi elemanlarla
bambaşka bir yola sokar. Özellikle
babanın dizinin yaralanması sonu-
cu bir burjuva ailesinin temel özel-
liklerinden olan « babanın aileyi
koruması » faktörü, filmin başın-
dan itibaren elimine edilmiş, baba
edilgen bir figür olarak kalmıştır.