polonya’ da sekiz sene
1921’ de bağımsızlığını ilan eden Polonya’ nın yapısında pek çok siyasi ve sosyal olay bulunmakta. Bunlardan bazıları 1968’ te neredeyse bütün dünyada etkisini gösteren aydın sınıfın protestosu, 1970’ te başlayan işçi direnişleri, 30 Ocak 1990’ da yıkılan komünist rejim...
Polonya’ nın tarih boyunca etkisini üzerinde hissettiği bu olaylar silsilesinin, ülkenin aydın kesminin düşünce yapısının şekillenmesinde de rol oynadığını söylemek yanlış olmayacaktır. Władysław Reymont, Czesław Miłosz ve Wislawa Szymborska gibi Nobel ödüllü edebiyatçıların eserlerinde totaliter rejime karşı bir duruş kendisini hissettirirken Stanislaw Lem gibi yazarlarsa ülkenin içinde bulunduğu duruma karşılık hümanizmi eserlerinin çıkış noktası olarak kullandılar. Polonya’ da hava sürekli soğuktu ve yaşanan olaylar aynı amaç uğruna bir araya gelmiş insanları dahi bölecek güce sahipti.
II. Dünya Savaşı’ nda Almanlar ve SSCB tarafından ikiye bölünen bir Varşova’ da, 1941’ de dünyaya geldi Krzysztof Kieslowski. Ülkenin ünlü yönetmeni akıllarda daha çok Renk Üçlemesi ya da La double vie de Véronique gibi yapımlarla yer etse de filmografisinin önceki yılları, Polonya’ nın yaşadığı bu zorlu zamanları bir öğrencinin gözünden aktarmakta.
Lodz Sinema Okulu mezunu yönetmen, çeşitli belgesel projeleri ve kısa metraj denemelerle 1966’ da eline aldığı kamerayı hayata gözlerini yumduğu 1996 senesine kadar bırakmadı. Doksanlarda kariyerinin zirve noktasındayken hayatını kaybetse de sinema tarihine 30 yılı aşkın süreçte çekilmiş 35’ ten fazla eser kazandırdı. Peki Kieslowski’ yi doksanlardaki ününe ulaştıran basamaklar hangi filmlerden oluşmakta?