Şişme Bebek 6 | Page 10

#öyküdevambebek Bir süre boyunca pik noktasında kalan tutkumuz, yavaş yavaş sönüyordu artık. Özlem, sevişmekten başka şeyler de yapmak istiyordu. Bense bunun bir zaman kaybı olacağını düşünüyordum. Çünkü eninde sonunda birbirimizden kopacaktık ve tek yapmamız gereken, o tutkuyu elden kaçırmamaktı. Daha delice şeyler de- nemeliydik. Daha akla hayale gelmeyecek şeyler yapmalıydık. İmkanlarımız neye izin veriyorsa, neyi ya- pabiliyorsak, işin içine ne katabiliyorsak katmalıydık. Bu heyecanı kaçırdığımızda, sıradanlaştığımızda kendi ölüm fermanımızı da imzalamış olacaktık. Ama dinlemedi. İstememeye başladı. İstememeye başla- masıyla birlikte başka dertler geliştirdi. Pik noktasını yaşamış, nice devrimlere imza atmış ve ilişkimizin temeli olan seks hayatımızın yerini tartışmalar, birbirimizden kaçmalar ve iyi günlerimizdeysek de saatler- ce süren geyikler almıştı. Ne boktan. Şimdi ona baktığımda, kendimce birçok şeyi kabullendiğimi fark ediyorum. Ona istediklerini sağlayamadığımı biliyorum, o da biliyor sağlayamadığımı, ama yine de burada. Ben de artık sıkıştırmıyo- rum onu hiçbir konuda. Öyleyse, öyle olmalı. Çünkü yapmayacağını biliyorum. Koltuğunda yavaşça kaykılmış. Kulaklığı hala kulağında. Ayaklarını kıçının altına aldığı için, pembe ayak tabanlarını ve birkaç parmağını görebiliyorum. Arada bir de oynatıyor parmaklarını ve bu hoşuma gidiyor. Kocaman memelerinin zorladığı siyah askılı tişörtünün dekoltesiyle ve altındaki kırmızı, bol pijamasıyla birdenbire içimdeki kıvılcımı parlatıveriyor. Onu istiyorum. Evet. Tam şu an. O Youtube’un boktan ale- minde kaybolmuşken ve ben de kafamı bir trilyon yapmak için uğraşırken. Hemen. Her şeyi bırakıp. Ona seslenip, yanıma gelmesini söylemeye hazırlanıyordum ki, duraksadım. Ne olacaktı yanıma geldiğinde? İki oynaşacaktık, beni yalayacaktı, belki ben onu yalayacaktım, sonra içine girecektim ve boşalacaktım. Sonra o yine Youtube’unu izlemeye ve ben de içmeye geçecektim. Fark etmemesini umarak, üstümdeki eşofmanı sıyırdım. Sertleşmek için hazırda bekleyen aletimi sıvazlayarak onu izlemeye koyuldum. Birkaç dakika sonra tamamen ayaktaydım. Beni fark ettiğinde vereceği tepkiyi o kadar merak ediyordum ki. Hatta neden- se, her şeyi buna bağlayıvermiştim. Eğer dilediğim tepkiyi vermezse, o mantının tamamen yenmiş olduğu- nu anlayacaktım. Fakat verirse, biliyordum ki daha pişirecek ve yenecek çok mantı vardı. Gördü beni. Bir an ne yaptığımı anlayamadı. Kafasını tekrar telefonuna çevirdi ve anında tekrar bana dön- dü. Yüzünde minik bir gülümseme belirdi. Kulaklıklarını çıkardı ve gülümsemesinin yerini alan donuk bir ifadeyle beni izlemeye koyuldu. Hareket etmeden. Ben de hareket etmiyordum, sağ kolum hariç. Gözlerimi kırpmıyordum bile. Üstünü ve altını çıkardı oturduğu yerden kalkmadan. Memelerinin uçları sivrileşmiş, omuzlarındaki tüyler bir anlığına ürpermişti belli ki, diken dikendi. Kulaklığı bu sefer telefonundan çıkardı. Bir süre ekranda bir şeylerle uğraştı, ardından açtığı pornonun seslerini duymaya başladım. 9