2. Uluslararası İslam ve Yorum Sempozyumu
Gerçekleşen programa Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Erul, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikret Karaman, Kur’ an Araştırma Merkezi Başkanı Ali Bardakoğlu, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadrettin Gümüş, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Sülün, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice K. Arpaguş, Kur’ an Araştırma Merkezi Üyesi Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, Dr. Sulaiman Alshueili, yurt içi ve yurt dışı katılımcılar ve öğrenciler katıldı. Yorumun yorucu olduğunu belirten Prof. Dr. Bünyamin Erul“ Bardakoğlu ifadesi gibi Malatya için yorum isabetli bir seçim. Nasıl Ankara’ da bir ekolden bahsediliyorsa önümüzdeki yıllarda artık yorum denilince Malatya, Malatya denilince yorum akla gelecek inşallah. İslam, ilim ve kültür tarihinde yorum için tefsir, tevhit, beyan, keşif, izah gibi pek çok kavramlar kullanılır. Lafzi yorumlar, lafzi tutukluk ve tutsaklık getiriyor. Aşırı yorumlar batini, harici, radikal, medyatik yorumlar. Öbür taraftan Gali – Kasidi yorum var. Tarihselci yorum var. Burada zaman zaman tutarsızlık, sınırsızlık karşımıza çıkar. Rivayet tefsirlerinde öyle tefsirlerimiz var ki ilgili ayetin manasını ve mesajını açıklamak şöyle dursun daraltmakta hatta bazen sade daraltmakla kalmamakta bazen perdelemekte, bazen manayı ve mesajı çarpıtmaktadır. Son olarak Arap ülkelerinden
21
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ HABER BÜLTENİ gelen değerli meslektaşlarımıza Türkiye’ de çalışan Arap hocalarımıza ısrarla altını çizerek Türkçe’ yi çok iyi şekilde öğrenmelerini istiyorum. Türkçe’ yi çok iyi öğrenip Türkiye’ deki İlahiyat birikimini bir an evvel Arapçaya çevirmelerini kendilerine istirham ediyorum. Türkiye’ de yapılan akademik çalışmalar, metot ve problemler açısından Arap dünyasındaki tartışmaların fevkalade üzerindedir. Türkiye’ de 10 tane doktora tezini güzel bir çeviri ile Arapça’ ya çevirirsek ilmi açıdan bir Arap Baharı ortaya çıkar.” dedi. Başta Rektörlük olmak üzere İlahiyat Fakültesi Dekanı’ na, hocalarına ve sempozyumun oluşmasında katkısı olan herkese minnettarlığını ifade eden Prof. Dr. Mustafa Çağırıcı“ İki gündür bir ilim değil aynı zamanda bir fikir şöleni oldu. Büyük bir içtenlikle söylüyorum. Yeni zihinlerin, eski zihinlerin bıraktığı yerden bu işi devam ettirmesi lazım. Bir yerde zihinler dondu muydu, işte eskilerin donmuş olmasının İslam dünyası bugün bedelini ödüyor. Doğru bildiklerimizin içinde yanlışların olabileceğini bilmek, yanlışlarımızı düzelten insanlara karşı müteşekkir olmak gerekiyor. Bilim ve düşüncenin temel ahlak prensipleri içerisinde bu çok önemli bir yerdir bu çok saygın bir davranıştır. Karşımdaki otoriter deyip saygıyı zillete dönüştürmemek gerekiyor. Bir bilginin saçma olduğunun ispatlanmasının yolu o bilginin neden yanlış olduğunu gerekçelerle kanıtlarla ifade etmek gerekir. Bilimde her zaman saygı vardır. Ama bilimde saygısızlık olmaz. Yorum ve eleştiri ahlakı geliştirmek şartıyla, mutlaka bir eleştiri kültürümüzü, yorum kültürümüzü güçlendirmemiz