Mahkum, “Sizin Godot’nuz bizim
de Godot’umuzdu” diye yazmıştı.
Florida’dan İsviçre’ye kadar
diğer birçok cezaevi sistemi
de bu örneği takip etti.
Haklarından mahrum bırakılmış
siyahi çoğunluk ile devleti
kontrol eden beyazlar arasında
şiddetli gerginliklerin yaşandığı
Güney Afrika’daki ırk ayrımı döneminde
Godot, bariz bir referans
noktası gibi görünüyordu.
Ancak 1963’te “kültürel boykota”
imza atan Beckett’in oyunun
sahnelenmesine izin vermesi
için ikna edilmesi gerekti. Sonunda
yönetmen Benjy Francis,
1976’da Güney Afrika’nın “Mücadele
Tiyatrosu” olarak da bilinen
Johannesburg’un ırksal birleşmenin
sağlandığı yeni açılmış
Pazar Tiyatrosu’nda tamamen
siyah bir oyuncu kadrosuyla izni
almayı başardı. Yaklaşık 600 kişinin
ölümüyle sonuçlanarak
ülke çapında gösterilere neden
olan Soweto Ayaklanmasından
bir aydan kısa bir süre sonra sergilenen
bu Godot, çalkantılı bir
deneyimdi fakat umutsuz değildi:
İkinci perdenin başında
Francis, tasarımcısına sahnenin
önemli bir parçası olan ağacın
yeşil yapraklarla filizlenmesi talimatını
verdi.