ÖÇED AĞUSTOS 2017 E-DERGİ Öçed AĞUSTOS E-Dergi | Page 10

SÖYLEŞİ ”Neden ben?” kısa süren bir sorgulama oldu benim için çünkü bu dünyada herkesin payına düşen bir şeyler var. “Neden ben?” diye değil ama “Neden o?” diye çok düşündüm. Yaşayamayacaklarını, yapamayacaklarını düşünüp çok acı çektim bir süre ama sonra anladım ki bunlar benim isteklerimdi ve onu tanımam, anlamam, ne istediğini fark etmem gerekiyordu. Ayrıca hayat zaten başımıza gelenlerle ne yaptığımız değil mi? Benim özel çocuk annelerine söyleyeceğim, çocuklarımız nasıl görünürlerse görünsünler içlerinde normal diye adlandırılan insanlarla aynı ruha sahipler öncelikle saygıyı ve koşulsuz sevgiyi hak ediyorlar. Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek gerek öncelikle. Çocuklarını tanımak, anlamak için çaba sarf etsinler ve bizim gibi olmadıkları için acı çekmek yerine bu hayatın içinde en güzel nasıl yaşanır onu keşfetmeye çalışsınlar. İnsanların yaşadıklarıyla güçlenerek ilerlemesi önemli. Umutsuzluğa kapılan insanlara bir nasihat verecek olsanız bu ne olurdu? Umutsuzluk nedir? Bizim konumuzda çocuklarımız adına kendi isteklerimize odaklanıp olmayınca umutsuzluğa kapılıyorsak bu asla bitmeyecek bir kısır döngüdür ve normal çocuğu olan kişiler de benzer sorunları yaşar. Beklentiler her zaman bizim isteklerimiz. Her zor zamanda bir yol daha var düşüncesine inanmak umutları her daim canlı tutacaktır. Ve gerçekten her zor zamanda mutlaka bir yol daha var, yeter ki kendi isteklerimize uygun yolu değil, doğru yolu arayalım ve asla pes etmeyelim. “Başarısızlık, vazgeçtiğin andır” derler ya kesinlikle katılıyorum. Hatta yaşadım ve gördüm, vazgeçseydim Ege belki de hala o klinikte idi. Sizce çocuklar annelerini seçer mi? Ve Ege Deniz neden sizi seçti? Çocuklar annelerini seçer ama anneler de çocuklarını… Ege ile benim yolculuğum benim açımdan tam bir kurtuluş planı. Ege beni seçti çünkü ben artık görmeyi istedim. Hayatın anlamını görmeyi istedim. Biz onlara yardım ettiğimizi onlar için yaşadığımızı zannederken aslında onlar bizim için çalışıyorlar. Ege benim özgürlüğüm. Sistemin empozelerinin, kalıpların, beklentilerin, hayatın farkındalığına bir yolculuk süreci bu… 10 | AĞUSTOS 2017 | ÖÇED Biraz da yaşadığınız değişimden bahsedelim. Hayatınızın hiç de hayal etmediğiniz noktada olduğunu fark ettikten sonra ve 45 kilo verdiniz. “Ben de varım” dedikten sonra hayatınızda neler değişti? “İdeal kilo özgürlüğümdür” diyorum ya bu şekilden çok daha öte bir durum. Hayatımın hiç de hayal etmediğim bir noktada olduğunu fark ettiğimde anladım ki kendi bedenime sahip çıkmayı başaramıyordum. Yedikçe genişliyor, genişledikçe yiyordum ve hareketlerim kısıtlanıyor, nefes nefese kalıyor, kendimden utanıyor ama bir şey yapamıyordum. Mazeretim ise hazırdı; çocuğum engelliydi. Gerçekte kendimde ufacık bir değişim yapamazken ondan neleri değiştirmesini istiyordum! Nasıl büyük bir haksızlıktı bu. Uzun süre yemeğe bağımlı olup, mutluluğu yemekte aradım… İşte hayatımda değişen ilk şey bu oldu: Bağımlılıklarımdan özgürleşmek… İdeal beden özgür hareket demekti, sağlık demekti, enerji demekti. Ne yersen osun, arınmam demekti. Ama en önemlisi sistemin yarattığı sorunların yine sorunu yaratanlarca çözülemiyeceğini anlamam demekti, çarklarının her konuda nasıl bizi içine alıp acımasızca öğüttüğünü görmem demekti. Ulaştığım farkındalıklarla kalıcı ideal kilo yaşamını paylaşmam gerektiğine karar verdim. Zayıflama koçluğu tam olarak nedir? Danışanlarınızla ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Zayıflama koçluğu klasik anlamda bir zayıflama işi değil aslında. Zayıflama odaklı bir farkındalık çalışması. Tamamen kişiye özel, kişinin ihtiyaçlarına göre sürdürülecek bir değişim dönüşüm programı. Elektrik mühendisliğinden beden mühendisliğine geldiğim bu süreçte şunu gördüm ki bizler kopya kağıdıyla çoğaltılmış insanlar değiliz. Kilolu olmak çok yemekle ilgili değil, neden yediğinle ilgilidir aslında ve herkesin nedenleri de kendine özeldir. Çözümü de “şunu ye, bunu yeme, şu kadar spor yap” demekten çok daha ötedir. Danışanlarımızla online ya da bireysel bir yolculuk yapıyoruz, bu yolculuk öncelikle zayıflayabilmenin kalıcı olabilmesi hedefli bir değişim dönüşüm programı, daha öncede ifade ettiğim gibi kişiye özel zayıflama odaklı bir yaşam koçluğu aslında. Anneler Günü için annelere neler söylemek istersiniz? Tüm annelerin Anneler Günü’nü sevgiyle kutluyorum. Yaşamda bıraktığımız izler çok önemli ve her anne sadece anne olduğu için bile bunu zaten doğal olarak yapıyor. Bu Anneler Günü’nde kendimizin de farkına varalım, kendimize hak ettiğimiz değeri verelim diyorum. Unutmamak gereken tek şey “hayat her şeyle beraber…”