İnsanlarını her daim iyi hatırlayacağım güzel şehir Erzurum. Eş durumu sebebiyle
Erzurum’a tayinim çıktığında yeni insanlar, yeni öğretmenler ve yeni öğrencilerle
tanışacağım için çok heyecanlıydım. Tayin olduğum okulu ilk ziyaretimde beni zorlu
bir sürecin beklediğini görmüş oldum. Öğretmenler çok sıcak kanlı ve misafirperver
insanlardı fakat öğrenciler için daha doğrusu belli bir kesim öğrenci için aynı şeyi
söylemek mümkün değildi benim için. Zorbalığın her türlüsü mevcuttu okulda ve
çevresinde ne yazık ki. Öğretmenliğin ilk yılları olması sebebiyle acemilikten olsa
gerek nasıl davranmam gerektiği konusunda tereddüt yaşıyordum. Her gün farklı bir
zorbalıkla karşı karşıyaydık. Zorbalık sadece öğrencilere değil öğretmenlere de
uygulanıyordu. Okulun bulunduğu çevre gereği öğrenciler saygı ve sevgi yoksunu
insanlardı. İyilikle yapılan uyarılar hiçbir işe yaramıyordu. Hele ki bayansanız
öğrenciler sizleri tabiri caizse hiç takmıyordu. Çocuklar ne öğretmenlerden ne de
idareden çekiniyorlardı. Bir gün okuldan çıktım ve yolda kendi başıma yürürken
arkamdan ismimle dalga geçen ve küfür eden bir öğrenci gördüm. Sokak ortasında
yaşadığım utancı hiç unutamıyorum. Eve gidene kadar ertesi gün nasıl davranmam
gerektiğine dair bir sürü şey düşündüm. İnanın öğretmenliğe hiç yakışmayacak
şeyler bile geçirdim aklımdan o sinirle. Ertesi gün nöbetçi olduğum katta benimle
dalga geçen öğrenciyle karşı karşıya geldik. Bir önceki günün siniriyle kendime hakim
olamadım ve öğrencinin üzerine yürüdüm. Okul müdürümün bağrışlarımı duymasıyla
müdahele etmesi bir oldu. Ben sinirden titrerken öğrencim beni tehdit etmeye
başladı yanında okul müdürümüz olmasına rağmen. Durumun ne kadar vahim
olduğunu düşünün siz de. Koridorda karşılaştıkça tehditler, küfürler ve dalga geçen
ifadeler devam ediyordu. Sinirle hareket etmemem gerektiğini anladım. Çünkü ben
sinirli davrandıkça karşı tarafın sanki hoşuna gidiyordu. Tehditlere de boyun
eğmedim. Öğrencimin ailesiyle birebir görüştüm. Çocuğun tavırlarının aileden
kaynaklandığını anladım. Biraz tatlı dil, fazlaca disiplinle sorunu kendi açımdan az da
olsa çözebildim. En azından şahsıma yapılan zorbalıklara dur diyebilmiştim.
Hatırladıkça o günleri keşke farklı bir yöntem uygulasaydım, keşke sinirle karşılık
vermeseydim derim hala ama tecrübe etmek gereken bir anıymış benim için.
Zorbalık hiç yaşanmasa keşke hiçbir yerde.
ZEKİYE KAMAN
ÇAYHAN RAHİME VE KADİR ÖZER RTAOKULU
ZORBALIĞIN AYAK SESLERİNE DUR
DE!
Hepimiz
hayatımızda
zaman
zaman