Yıldız İşletme Kulübü Profil Dergisi 2015 | Page 90

Profil 2015 Röportaj bir oy kullanma esnasında, görme engelli bir vatandaşımız oy kullanmaya geliyor. Normal şartlarda sandık kurulundan birinin bu engelli seçmene destek olup refakat etmesi lazım. Sandık Kurulu Başkanı, kimin refakatinde oy kullanmak istediğini soruyor. Vatandaş da kurula, “Oy ve Ötesi’nden kimse var mı?” diye soruyor. “Varsa ben onlarla oy kullanmak isterim, onlara güvenirim.” diyor. Bu gerçekten bir organizasyonu getirmek istediğimiz yer. Siyasi yakınlığı ne olursa olsun kişilerin güvendiği, o bağnazlıktan ve yapışmışlıktan uzak bir organizasyon olabilmek. Bu hikaye de o noktaya geldiğimizi göstermişti. Derneğinizin ve Türkiye’nin 7 Haziran seçimlerindeki durumunu değerlendirip 1 Kasım seçimindeki hedeflerinizden bahsedebilir misiniz? 7 Haziran seçimlerinde 46 ilde, 174 ilçede faaliyet gösterdik. Buradaki hedefimiz, toplam seçmenlerin %62’sine ulaşabilmekti. Bunu büyük bir ölçüde tutturduk diyebilirim. Seçmenlerin daha ağırlıklı olarak var olduğu il merkezlerindeydi Oy ve Ötesi. Sonuçları ve gözlemleri, Türkiye’nin seçim sistemini gözden geçirecek şekilde bayağı başarılı geçti. 7 Haziran’da toplamda 58 bin kişi görev aldı. Oldukça da başarılı geçtiğini düşünüyoruz. Çünkü belki de ilk defa oyların nasıl uçtuğu değil de, sonuçlar ve koalisyon ihtimalleri konuşuldu. Ben özellikle Oy ve Ötesi Derneği’nin bunda çok büyük bir rolü olduğunu düşünüyorum. Bu kadar kapsamlı ve bu boyutta bir halk hareketi gerçekten çözüme ulaşabiliyor demek ki. 1 Kasım için de çok benzer bir yapıda ilerleyeceğiz, çok fazla büyümeyeceğiz bu sefer. Cumhurbaşkanlığında 6 ilden, 7 Haziran’da bir anda 46 ile çıkmıştık ve bu sefer 81 ile gitmek gibi bir hedefimiz yok. Biraz daha kontrollü gitmemiz lazım, zaman çok az. 7 Haziran seçimlerindeki gözlemlerimizin ışığında, kritik gördüğümüz yerleri de işin içine katarak aynı organizasyonu tekrar gerçekleştirmek istiyoruz. Peki, seçimlerin şeffaflığı adına alınabilecek ekstra önlemler nedir? Oy ve Ötesi, aslında seçimlerin şeffaflığı için çalışma yürütmüyor. Çünkü seçim dediğiniz anda kampanyalardan, adayların medyada aldığı rol, devlet kaynaklarının kim tarafından ne için kullanıldığına kadar bambaşka faktörler belirmeye başlıyor. Hakikaten devlet kaynaklarının kullanılmasının takip edilebilir hale gelmesi lazım. Geçen hafta bir AGİT raporu çıktı. (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) Bununla ilgili çok büyük eksikliklere parmak basıyor. Bu çerçevede mutlaka çalışmaların yapılıyor olması lazım. Medyanın bu süreçte aldığı rolün dengeli mi dengesiz mi olduğuyla ilgili çalışmaların yapılıyor olması lazım. Seçmenin tercihi oluşana kadar olan süreçte de seçimin şeffaflığının ve güvenirliliğinin konuşuluyor olması lazım. Tercih oluştuktan sonra Oy ve Ötesi devreye giriyor ve seçim gününü garanti altına alıyor. 90