Yıldız İşletme Kulübü Profil Dergisi 2015 | Page 85
Profil 2015
Araştırma
.
Hiyeroglifler
Hiyeroglif yazısına biraz bakacak olursak birbirinden kolay bir şekilde ayırt edilen yüzlerce sembolden oluştuğunu
görürüz. Hiyerogliflerdeki her sembol, ya bir sesi ya da bir
nesneyi simgelemektedir. Hiyeroglif yazısının asıl ilgi çekici yönü ise okunma yönü. Öyle ki bir metinde insan ve hayvan figürlerinin yüzlerinin ya da ellerinin yönleri, metnin
aşağıdan yukarıya mı, soldan sağa mı okuyacağı hakkında
bilgi edinmeyi sağlıyordu. Eski Mısır dilinde bu kadar çok
sembolün bulunması, aslında okuma yazma oranının neden bu kadar düşük olduğunu açıklar nitelikteydi.
Mısır’ın antik kalıntılarına bakıldığında dönemine kıyasla
oldukça ince çalışmalar yapıldığını görürüz ki bu detaylı
semboller ve uzun metinler için oldukça zor olsa gerek. Bu
nedenle herkesin yazamadığı Hiyeroglif yazısını, o dönem-
Ezgi Sevcan DİLİÇIKIK
[email protected]
Mumyalama
Eski Mısır’da, tanrı Osiris’in öldükten sonra parçalarının
birleştirilmesiyle yeniden dirildiğine ve bununla bağlantılı
olarak da ölülerin diğer hayatta yeniden canlanacaklarına ve bedenlerine geri döneceklerine dair bir inanç vardı.
Bu açıdan ölülerin bedenlerinin sağlam kalması oldukça
önemliydi. Öldükten sonra bedenin günlerce çeşitli sıvılarla yeniden ve yeniden yıkanması sağlanır ve böylece çürüme geciktirilirdi. Özellikle firavunların lahitlerinin bulunduğu büyük mezar odalarına kendileriyle birlikte özel
eşyaları, köleleri de gömülürdü. Ayrıca mezar odasının
duvarlarına Hiyeroglif yazıları ile ölümden sonraki hayatta
izlenmesi gereken yolları anlatan semboller işlenirdi.
Mumyalama işlemi, tıpkı Hiyeroglif yazıcılığında olduğu
gibi toplumdaki herkesin yapabileceği bir görev değildi.
Mumyalanacak kişi ne kadar yakını olursa olsun, izinsiz ve
bilgisizce yapılan mumyalamalar cezalandırılırdı. Mumyalama işleminde en yetkili kişi Baş Rahip idi ve mumyalama
sırasında Anubis maskesi takardı. Bu maske, mumyalama
işlemini doğru yapmanın bir şartı olarak görülürdü.
de yazıcı denilen insanlar bunu meslek olarak yaparlardı ve
karşılığında saygın ve güçlü kişiler olurlardı.
Ölüden organların çıkarılması sonrasında kişinin kalbi bir
teraziye koyulur ve tüyden ağır mı yoksa hafif mi olduğuna
bakılırdı. Eğer ölünün kalbi tüyden hafifse bu, hayatını iyi
bir insan olarak sürdüğünü gösterirdi.
Antik Mısır, bizlere piramitlerden çok daha fazlasını miras
bırakmıştır. Bugün Mısır’ın içerisinde bulunduğu durum
her ne kadar seyahat etmeyi sıkıntılı bir hale getirse de,
görülmesi gereken yerler listesinin en başında bulunmalıdır. Gerek tarihi mirası, gerekse Türklere yaklaşımları nedeniyle yabancılık çekmeyeceğiniz bir coğrafya. Eğer olur
da yolunuz düşerse Kahire’den başlayan ve aşağıda Krallar
Şehri’ne kadar giden bir yol izleyerek görmeniz gereken her
şeyi görebilirsiniz. Ra’nın, kutsal toprakları her sabah kutsadığı bu coğrafya görülmeye ve korunmaya oldukça değer.
85