Yıldız İşletme Kulübü Profil Dergisi 2015 | Page 117

Profil 2015 Araştırma Asena ERGENEKON [email protected] HANG 1880’lerde Afrika’dan ve Çin’den Amerika’ya yapılan göçler kendi davul ve zil kültürlerini de beraberinde getirmiş ve Amerika’daki davul kültürünü etkilemiştir. 1890’larda bas davulunun bir pedal entegre edilerek ayakla çalınması keşfedildi. Ayrıca ziller ve tom davulları da Çin’de bulunup bateri setine eklenmiştir. Günümüzde bazı şanslı kişilerin İstiklal Caddesi’nde rast gelip dinleyebildiği, genellikle sokak sanatçıları tarafından çalınan ve UFO’ya benzetilen bu enstrümanı çalmak için hiçbir kurala bağlı kalmanız gerekmiyor, tamamen sanatçının içinden geldiği gibi çalınıyor. Sanırım güzel olan tarafı da bu. Ancak Hang’i her yerde göremeyişimizin bir sebebi var: az sayıda üretilmesi. Aletin yapımcılarının amacı, sadece gerçek müzisyenlerin çalmasını sağlamak ve aletin popüler hale gelmemesi. 1900’lü yıllarda bilinen ilk bateri ve bateristler, James Lent ve Buddie Gilmore, ortaya çıkar. O yıllarda bateriler, bir davulcunun aynı anda daha çok davul çalabilmesi için dizayn edilmiştir. İsviçre’nin Bern şehrinde, PANArt adlı müzik şirketinin sahipleri tarafından 2001 yılında icat edilmiştir. Enstrüman, içi boş iki çelik sac kabuğun kenarlardan birbirlerine yapıştırılmasıyla oluşturulmuştur. DING ve GU adı verilen iki yarımküreden oluşur. Bir de günümüzde her müzik türünün olmazsa olmazı haline gelen baterinin tarihsel gelişimine göz atalım: 1910’larda modern anlamdaki bas pedalı keşfedilmiştir. Baterinin oluşmasını sağlayan asıl etken ise kick pedalıdır. 1913 yılında sinek toplama fırçaları, bugün bildiğimiz ve kullandığımız bateri fırçalarının fikir babasıdır. Daha sonra bagetler ortaya çıkar. 1930’lu yıllarda bateri, genel olarak bugün çaldığımız haline ulaşmıştır. Gene Krupa, baterinin temel parçalarını ilk defa bir araya getiren baterist olduğundan ilk gerçek baterist olarak görülür. BATERİ Davullar, tarihin en eski savaş ve dans çalgılarıdır. Bateri ise davulun günümüze ulaşmış halidir. Bateri, 20. yüzyıla yaklaşırken Amerika’da görülür ve gelişir. Amerika’da gelişen baterinin bütün parçalarında başka kültürlerden etkilenme vardır. 1860’lı yıllarda müzik gruplarında birçok davulcu bulunuyordu. Hepsi tek bir davul çalıyordu. 1870’lerde çoğu orkestrada davul çalan eleman 2 davul çalıyordu. Aynı anda daha çok davul çalma isteği ve bunun davulcuya getirdiği kolaylık, baterinin gidişatını belirlemiştir. Kapalı alanlarda müzik yapan gruplar, eleman sayısını azaltmak istiyordu. 1950’li yıllarda Rock müziğinin yaygınlaşmasıyla bateriye daha çok tom davulu, zil eklenmiş; bazen 2 tane bas davul kullanılmıştır. 1940’lara kadar Jazz müziği etkinken 40’lardan sonra müzik, Bebop ve Rock’n Roll’a evrilmiştir. Baterinin asıl yaygınlaşması, davulcuların Jazz müzisyenlerine eşlik etmesiyle başlar. Günümüzde halen bateri evrimine devam etmekte olup her baterist kendine özgü bir düzen yaratmakta ve teknikleri hızlı bir şekilde ilerletmektedir. Müzik ruhu besler, vurmalı çalgılar ise müziğin bir parçasıdır ve bilimsel anlamda fiziksel ve ruhsal faydaları çok kez kanıtlanmıştır. Duyabildiğiniz sürece etrafınızdaki her türlü sesin bir müzik olabileceğini unutmayın. İçinizdeki müziği ise asla yitirmeyin. 117