Yıldız İşletme Kulübü Profil Dergisi 2015 | Página 111
Profil 2015
Araştırma
Özlem YAVAN
Üşüyorum kapama gözlerini.” Arif ’in kitabına ismini
verdiği şiirin can alıcı dizeleri. Şiir, Ahmet Kaya tarafından bestelenmiş ve 1985 “Ağlama Bebeğim” albümünde yer almıştır. Arif ’in şiirlerinden pek çoğu Ahmet Kaya tarafından bestelenmiş olup bunlardan bir
diğeri de “Ay Karanlık” şiiridir. Yine aynı albümünde
“Maviye Çalar Gözlerin” adıyla yer bulmuştur.
[email protected]
Beni bekliyorsan, uyumamışsan/ Sevinçten kapında
ölebilirim.” dizelerinin yer aldığı şiir, Rüştü Şardağ tarafından bestelenmiştir.
Bedri Rahmi Eyüboğlu, “Zindanı Taştan Oyarlar” şiirini Bursa’da hapishanede açlık grevi yapan Nâzım
Hikmet için yazar. Zülfü Livaneli’nin “Yiğidim Aslanım” adıyla besteleyip yorumladığı şiir, Uğur Mumcu’nun cenaze töreninde hep bir ağızdan söylenir. Nâzım için hapishanedeki demir döşek, taştan sedirdir
şiir.
Murathan Mungan’ın şiirleri bugün pek çok şarkıda
yer edinmiştir. Tüm sözlerin Murathan Mungan’a ait
olduğu şarkılardan oluşan bir derleme albüm de besteleri ve yorumları çeşitli sanatçılar tarafından yapılan
“Söz Vermiş Şarkılar” adıyla yayınlanmıştır. Mungan’ın notalara kavuşan şiirleri arasında: “İstersen Hiç
Başlamasın, Aşk Yeniden, Maskeli Balo, Fırtına, Ağır
Kapı, Telli Telli” bulunmaktadır.
“Dertlerin kalkınca şaha/ Bir sitem yolla Allah’a/ Görecek günler var daha/ Aldırma gönül aldırma.” 1933’te
Sinop Cezaevi’nde yazar Sabahattin Ali bu dizeleri.
Baktığı pencereden görebildiği gökyüzüdür, duyabildiği ise dalgaların duvarlara vurduğunda çıkardığı
sestir. Bir yakarışın ve her şeye rağmen umudun şiiridir Aldırma Gönül. 1976 yılında Kerem Güney tarafından bestelenen şiir, 1978 yılında Edip Akbayram’ın
yorumuyla ün kazanır. “Leylim Ley”, Sabahattin
Ali’nin “Ses” isimli öyküsünde yer alan, üç dörtlükten
oluşan bir şiirdir. Öykünün kahramanı yol amelesi Sivaslı Ali, çadırının önünde saz çalıp bu türküyü söyler.
Zülfü Livaneli 1975 yılında türküyü besteler. Livaneli
öyküyü okurken bu türküden çok etkilendiğini ve bestelediğini belirtir.
Ümit Yaşar Oğuzcan, yirmi dört kez intihar girişiminde bulunacak kadar karamsar bir ruh hâline sahiptir. Oğuzcan’ın bu karamsarlığı büyük oğlu Vedat’ı
olumsuz yönde etkiler, intihar fikri onun zihninde de
dolaşmaktadır. Babasının başarısız intihar girişimlerinin aksine Vedat ilk girişiminde, 17 yaşında Galata Kulesi’nden atlar ve hayatını kaybeder. Ümit Yaşar
Oğuzcan da yaşadığı büyük acının üstüne “Beni Kör
Kuyularda Merdivensiz Bıraktın” şiirini yazar. Şiir,
Münir Nurettin Selçuk tarafından bestelenir. Yine
Oğuzcan’ın kaleminden çıkan bir şiir olan: ” Bu kadar
yürekten çağırma beni/ Bir gece ansızın gelebilirim/
Ahmet Muhip Dıranas’ın annesinin bir arkadaşına
yazdığı “Fahriye Abla” şiiri 1934 yılında Varlık’ta yayınlanır: “Bahçende akasyalar açardı baharla./ Ne şirin
komşumuzdun sen Fahriye Abla.” Şiir, Atilla Özdemiroğlu tarafından Fahriye Abla filmi için bestelenir.
Cahit Sıtkı Tarancı yaşamı boyunca ölüm korkusunu
derinden hissetmiştir ve kendine bu dünyada yer bulamamıştır. Ancak “Gün Eksilmesin Penceremden” şiiri, “Ölümün kurtuluş anlamını yitirdiğini, dolayısıyla
her şeye rağmen yaşamanın güzelliğin dönüşü, mihnetlerine rağmen onu kabullenişini” gösterir.
“Her mihnet kabulüm, yeter ki,
Gün eksilmesin penceremden.”
111