Yıldız İşletme Kulübü Profil Dergisi 2015 | Page 110
Profil 2015
Araştırma
Bazen çılgınca yaşanan, bazen de yaşanamadığı için yüreklerde sızı olarak kalan bir aşkın şahididir şiirler. Kimi
zaman bir hapishane köşesindeki yakarıştır, kimi zamansa umuttur, ölümdür, sürgündür. Şiir duyguların dışa
vurumu, şiirlerin şarkı hâline gelmesi ise duyguların katmerlenmesidir. Her şiirin kendine özgü bir hikâyesi
vardır ve şiiri besteleyenin de bir hikâyesi olur, böylece hikâye ikiye katlanır.
Türk Edebiyatında şiirleri en çok bestelenen kişilerin
başında Nâzım Hikmet gelir. Nâzım Hikmet, Gülhane
Parkı’ndaki bir ceviz ağacının altında sevgilisiyle buluşmak için sözleşir. Buluşacakları gün Gülhane Parkı’na gider ve beklemeye başlar. O sıralarda polis de
devriye dolaşmaktadır, Nâzım Hikmet o dönemlerde
arananlar listesindedir ve polislerden gizlenmek durumunda kalır. Altında beklediği ceviz ağacına çıkar,
Nâzım’ın büyük aşkı Piraye ise her şeyden habersiz ceviz ağacının altında beklemektedir. Polislerden dolayı
ne ağaçtan inebilir, ne de Piraye’ye seslenebilir. Eline
kağıdı kalemi alır ve o meşhur Ceviz Ağacı şiirini yazar.
“Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda/ Ne sen
bunun farkındasın ne de polis farkında” Şiirin bestesini ise 1987’de Cem Karaca yapar ve “Merhaba Gençler” albümünde yayınlar.
gelir./ İnanın: güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler göreceğiz.” Şiiri Edip Akbayram besteler ve
1996’da “Güzel Günler Göreceğiz” albümünde şarkıya
yer verir.
Ahmed Arif, “Hasretinden Prangalar Eskittim” kitabında yer alan şiirlerin birçoğunu “Ruhum, merhametsiz ömrüm, leylim” diye hitap ettiği Leylâ Erbil’e
yazmıştır. Kitabın ilk şiiri olan “Sevdan Beni” pek çok
kez bestelenmiştir. Rahmi Saltuk’un bozuk prozodili
bestesiyle bilinir. Cem Karaca - Dervişan’ın 1977 tarihli uzun şarkısı yine “Sevdan Beni” adıyla çıkmıştır.
Fikret Kızılok, 1975’te 45’liklerinde “Haberin Var Mı?”
adıyla yer verir. “Yokluğun cehennemin öbür adıdır/
Nâzım’ın sürgünde, memleket acısıyla yanıp tutuşurken yazdığı Karlı Kayın Ormanı şiiri Zülfü Livaneli
tarafından bestelenmiştir. “Memleket mi yıldızlar mı,
gençliğim mi daha uzak” dizeleri Nâzım’ın memleket
özlemini açıkça belli etmektedir.
Zor şartlar altında çalıştırılan çocukların sömürülmesini ve adaletsizliğin bir gün yok olup gideceğine dair