Yıldız İşletme Kulübü Profil Dergisi 2015 | Page 108
Profil 2015
Röportaj
Müzik dışındaki ilgi alanlarınız neler?
Gazetecilik benim profesyonel mesleğim. Uzun yıllar
severek hem dergicilik hem gazetecilik yaptım. Onun
dışında okumayı çok severim. Kitapsız hiçbir yere çıkmam. Bilime çok meraklıyım. Dönem dönem bir konuya yoğunlaşıp o konuyu tümüyle baştan aşağı okumayı seviyorum. Son 3 yıldır evrim ve evrim ile ilgili
bütün eserleri okuyorum çünkü insanın temel olarak
ne olduğunu çözmeye çalışıyorum. Neden savaşıyoruz, neden soykırım yapıyoruz, neden katliam yapıyoruz? Bütün bunları anlamak gerekiyor. Ben bunları
anlamaya çalışıyorum ve bunlar bir şekilde bilinçli olmadan şarkılara da geçiyor.
Türk Rock gruplarından beğendiğiniz isimler var
mı?
Var tabii ki. Aslında bu işi yapan herkese çok büyük
saygım var. Ben Türkçe şarkı yazılması konusundaki
en büyük ilhamı MFÖ’den aldım. Cem Karaca, Barış
Manço, Erkin Koray gibi isimleri hiçbir zaman es geçmemek lazım. Bulutsuzluk Özlemi’ni çok severim, keyifle dinliyorum. Daha çağdaş gruplardan Duman’ı ve
Pinhani’yi seviyorum, arkadaşlarımız aynı zamanda.
Athena’yı da çok seviyorum, yarattıkları müzikal tavır
çok hoşuma gidiyor.
GRUBUN ENLERİ
En çok konuşanı?
En çok konuşanı benim.
En komiği?
Komiklik, karşınızdaki insana göredir; benim için Selçuk Sami Cingi komiktir, Selçuk Sami için de Serkan
komiktir. Ama yine de ben gülmeyi çok severim, güldürmeyi de severim. Bizim grup biraz sessizdir; Deniz
ve Uğur daha içe dönük, Selçuk ve Serkan daha dışa
dönük karakterlerdir.
En şık giyinen?
Serkan çok dikkat eder giyimine. O yüzden rahatlıkla
Serkan diyebilirim. Selçuk da çok dikkat eder. Deniz
pek umursamaz.
En sportifi?
Selçuk Sami. Daha önce Kenan (Vural)’dı. Şu andakileri şöyle sıralayabiliriz: Selçuk (Sami Cingi), Uğur
(Onat Kut) ve Serkan (Özgen). Zamanında benim de
çok spor yapmışlığım var; su topu, basketbol, masa
tenisi… Aynı zamanda Serkan’la ben yüzmeyi çok severiz.
En ağır abisi?
Benim, o konuda herkes hemfikir. Dışarıdan sert gözüken biri olduğumu söyleseler de aslında hiç öyle biri
değilimdir. Son derece hoşgörülü ve yumuşağımdır.
En neşelisi?
Serkan çok neşelidir. Onun gruptaki varlığı beni her
zaman rahatlatmıştır. Çünkü bilirim ki benim bir
müttefiğim var, olaylara benim gibi rahat yaklaşabilecek birisi. Yaşamayı sever. Kendi iç dünyamda ben
daha depresifimdir aslında. Beni bir eve kapatın, 20
gün çıkarmayın, çıkmam. Orada yaşarım, iyi vakit geçiririm kendime göre. Serkan yapamaz. İki saat kalsın,
“Ölüyorum, şiştim, patlayacağım.” der. Öyle karakterde birisidir.
Şarkılarınızı yazarken nelerden ilham alıyorsunuz?
Yaşamın kendisinden ilham alıyorum; gördüklerimden, sokakta olanlardan, başımdan geçenlerden. Ama
bunları hiçbir zaman rasyonalize edip koymaya çalışmıyorum. Onun yerine “Belki Üstümüzden Bir Kuş
Geçer”i yazdım. Şarkının teması da budur zaten. “Bu
şehir beni delirtiyor, buradan gidelim” anlatılmaya çalışılır fakat bunu şarkı yazmadan önce ben de bilmiyordum. Oturdum, yazmaya başladım ve böyle bir şey
çıktı ortaya.
108