|
yeni
Yeni Vatan Turkish Newspaper
Editor in Chef( Genel Yayın Yönetmeni)
Ahmet POLAT
Deputy Editor( Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı)
Mustafa YILMAZ
Sydney Advertisements: 0431 799 978
Melbourne Advertisements: 0416 775 867 Columnists:
Leyla BAHTİYAR, Rauf DENKTAŞ- Turgut ÖZAKMAN
Metin AYDOĞAN- Ali ULUTAŞ
Dursun GÜZEL- Erkal EKEN- Kutlay YAĞMUR
Mustafa YILMAZ- Yasemin HASSAN Voluntary Reporter:
Ünal DOĞAN, Yahya SEVİM,
Funda MUTLU, Mustafa YILMAZ Sydney dağıtım
İrfan KURU- 0434 211 914 Page Layouts, Graphic Design:
Ahmet POLAT Sydney Office:
P. O. Box: 206 Auburn NSW 1835
Phone: 0431 799 978
Email: info @ yenivatan. com. au Printed by Streamline Printing Melbourne
Köşe yazarlarının ve çizerlerin yazılarından, karikatürlerinden dolayı sorumluluklar tamamen kendilerine aittir. Yayımlanan yazılardan yazarları sorumludur. Yeni Vatan’ da yayımlanan okuyucu mektuplarındaki görüşlerden okuyucu mektubunu yazan kişi sorumludur. Yeni Vatan’ da yayımlatılmak istenilen okuyucu mektupları ve duyurular, isim, adres ve telefon numarası olması gerekmektedir. Yeni Vatan Gazetesinde yayımlanan reklâmların içeriği konusunda reklâm veren sorumludur.
|
NUTUK ATATÜRK
Geçen haftadan devam
hiç de uygun bulmuyorum. Yalnız, Hey’ et-i Temsiliye’ nin bu işin içinden vekarla çekilmesini, işin sorumluluğunu ve durumun takdirini, Meclis-i M: llî’ nin namusuna ve vatanseverliğine bırakmayı sürdürmelerine“ Kuva-yı Milliye’ nin ve Hey’ et-i Temsiliye’ nin varlığını sürdürmelerine Meclis-i Millî taraftar olmazsa... Kongrelerin aldığı kararlar gereğince, tam bir güvenlik içinde yasama ve denetleme yetkisine sahip ve hâkim olduğundan, Hey’ et-i Temsiliye, kararların uygulanmasını Meclis-i Millî’ ye bırakarak dağılır, faaliyetine son verdiğini yazar ve bir de teşekkür eder”.” Fakat, Meclis-i Millî’ nin, böyle bir sorumluluğu yüklenerek, durumunun ve geleceğinin güvenilir olduğu yolunda bir karar alarak bunu duyuracağı pek şüphelidir. Rauf Beyefendi bu teklifi yapar ve bu kararları aldırır da, Hey’ et-i Temsiliye’ nin işbaşından çekilmesi gereğini bildirirse, o zaman Hey’ et-i
|
Temsiliye bunu isteyerek kabul eder. Basına ve millete ilân ederek faaliyetten uzaklaşır. Şerefli ve onurlu yerini de meşru bir şekilde korumuş olur. Şüphesiz ki, bir yıldan beri milletin ısrarı ile kurulmuş olan Aydın cephesi, ne dağılıp kendi kaderini Yunanlıların eline teslim eder ve ne de hükûmet bunları dağıtabilir. O mücahitler kendiliklerinden ve eskiden olduğu gibi savaşa devam ederler. Fakat, bu durum o cepheye bağlı kalır ve kolordu komutanları kendi bölgelerinde bunu durum ve maksada göre iyi bir şekilde yürütürler. Ondan sonra da gelecekteki durum ve faaliyetlerimizde olayların akışına ayak uydurulur... İşte benim âciz görüşümün bundan ibaret olduğu arzedilir diyor( Belge: 238).
OLAYLARIN AKIŞINA AYAK UYDURAMAZDIK
Efendiler, İstanbul’ un fiilî olarak işgalinden aşağı yukarı yirmi gün önce ortaya konulan bu görüş ve düşünce incelenmeye değer. Ben yalnız bir noktaya işaret etmekle yetineceğim. O nokta, olayların akışına ayak uydurma şeklinde bir kaderciliği benimsemektir. Biz elbette, işi böylesine bir kaderciliğe bırakamazdık. Aksine, olayların akışının ne olabileceğini önceden
|
kestirip tesbit ederek, karşı tedbirleri düşünmek ve ânında, bir kararsızlığa düşmeden uygulamak taraftarı idik. İşte bundan dolayıdır ki, daha öncesinden kamuoyunu yoklamaya başlamıştık.
Efendiler, Milletvekili Mazhar Müfit Bey’ in bir mektubuna verdiğim diğim cevabı olduğu gibi bilginize sunarsam, Kâzım Karabekir Paşa’ nın ş a’ nın görüşlerine verilmesi gereken cevap da kendiliğinden anlaşılmış olur. Mazhar Müfit Bey’ in mektubunda yazdıklarını tekrar etmeyeceğim ceğim. Onu gerekirse kendileri yayınlarlar. Benim verdiğim cevap şuydu:
Ankara, 25 / 26.2.1920
Hakkâri Milletvekili Mazhar Müfit Beyefendi’ ye
Efendim Hazretleri,
14.2. I920 tarihli uzun mektubunuzu ancak dün aldım ve yarınki postaya yetiştirmek üzere cevabını şimdi yazıyorum. Yüce Meclis-i Millî’ nin ve Felâh-ı Vatan adıru taşıyan grubun, gerçek durumlarını tasvir eden değerli ifadeleriniz, bende üzüntü yarattı. Açıklama ve tasvirlerinizle gözümün önünde beliren manzara elem vericidir. Zavallı millet; hayatını, varlığını, kaderini savunmak, korumak ve
|
güven altına almakla yükümlü bildiği sayın milletvekillerini, gerçek millî ve vatanî görevlerini daha ilk anda ve ilk adımda unutmuş görüyor. Batılıların ve bütün düşman dediğimiz milletlerin, Türklerde kabiliyet olmadığı gerekçesiyle, Türkiye’ de, her şeyin, bizim için olumsuz olan şeyin yapılmasına göz yumdukları bilinirken ve her birimiz, ayrı ayn bu zannın yanlışlığını ispata kararlı olduğumuzu iddia ederken, çıkar duygularımız, basit bencilliklerimiz bize her şeyi unutturabilir. Önce gelen milletvekilleri şöyle yapacakmış, sonra gelen milletvekilleri böyle tavır almış, Hey’ et-i Temsiliye şunu kendinden saymış, bunu bayağı görmüş... Bunları söyleyenler, koca Türk milletinin sayın milletvekilleri, öyle mi? Bu ruh hali, böyle bir ahlâkî davranış karşısında hayret ve şaşkınlıktan donakalırım. Yeni grup veya parti teşkilâtından söz ediliyor. Azizim Mazhar Müfit Bey açıkladığınız zihniyet ve yaratılışların kuracakları gruptan da, partiden de, ben memleketi kurtarıcı sağlam bir tavır alınabileceğine hükmedemiyorum. Ben de Hey’ et-i Temsiliye adı altında fedakârca görev yapan arkadaşlar, bu vatanın kur tuluşu ve milletin huzuru için ölünceye kadar DEVAM EDECEK |