KONUK YAZAR Ahmet TAKAN
Başkanlık , idam cezası ile birlikte gelir mi ?
15 Temmuz hain darbe girişiminin ardında değişen siyaset iklimi ile birlikte gündemimize idam cezasının geri getirilmesi de girdi . R . Erdoğan , en son yaptığı açıklamalarının birinde görüşünü , “ şimdi idam diyorlar bu haklı bir taleptir . Batı ne derse desin beni ilgilendirmiyor . Ben milletime bakarım . Bunun kararını parlamento verir . Benim milletim parlamentoya çağrısını yapıyor idam diyor . Bana gelirse ben onaylarım ” diye tekrarladı . MHP Genel Başkanı Doktor Devlet Bahçeli de bir grup toplantısında , “ idam talebi çok sık dillendirilmektedir . AKP hazırsa biz de varız . Gereğini gönül huzuruyla yaparız ” demişti . Bahçeli , Binali Yıldırım ile Kemal Kılıçdaroğlu ’ nun katılımıyla gerçekleşen 3 ’ lü zirvede -konunun açılması üzerine- destek vereceklerini yinelemişti . Bu tartışmaya niye daldım ?.. Doktor Devlet Bahçeli , R . Erdoğan ’ a başkanlık sistemine geçmesi için açık destek attıktan sonra tabandan büyük tepki aldı . Kulağımıza gelen bazı bilgilere göre , başkanlık divanından da homurtular yükselmeye başladı . Şimdilik , genel merkez makam
|
katı civarından ancak duyulabilen bu homurtular « başkanlık divanında revizyon olacak » sopasıyla bastırılmaya çalışılıyor . Doktor Bahçeli , tepkileri minimize edebilmek adına 2 ileri 1 geri yapıyor . Olağanüstü kurultay sürecinde olduğu gibi saray MHP ’ deki gelişmeleri dikkatle yakından takip ediyor . Dünkü yazımızda tek satırla geçmiştim ; sarayın anayasa paketinde başkanlık sistemini kamufle edecek ve Bahçeli › nin desteğinde elini güçlendirecek bir formül üzerinde çalıştığını ... Bilmek için kâhin olmak gerekmiyor ; saray ve AKP tüm hesaplarını referandum ve ilk genel seçimde MHP ’ yi yutmak üzere yapıyor . İdam cezasının geri getirilmesi ... Ve bunun anayasa değişiklik paketine / referandum sürecine dahil edilmesi . Sarayda konuşulan senaryo , siyasi kulislerde de dillendirilmeye başlandı . Sarayın üst düzey kaynakları idam cezasının geri getirilmesi konusunda ikili özel görüşmelerde mutabakatın sağlandığını iddia ediyor . Terör suçları , cinayet ve tecavüz suçlarını da kapsayacak bir şekilde düzenlemeden bahsediliyor . İdam cezası kademeli olarak 2000-2004 yılları arasında anayasa ve hukuk mevzuatımızın tümünden çıkarıldı . Son noktayı AB süreci bahanesi ile R . Erdoğan koymuştu . Şimdi düşünün !.. Başkanlık sistemi paketine idam cezasının konulduğunu ve tüm propagandanın “ teröristler , vatan hainleri , küçük yaşta çocuklara tecavüz edip öldürenler asılmasın mı ” üzerine kurgulandığını |
... En azından , zinanın AKP iktidarında suç olmaktan çıkarıldığını unuttuğumuzu göz önüne alırsak , söyleyecek pek bir şey bulamıyorum !.. Saray kulislerinde , Doktor Devlet Bahçeli ’ yi rahatlatacak yan formüller üzerinde de duruluyor . Peşinen söyleyelim ; Erdoğan ’ ın istediği , Başbakan Binali Yıldırım ’ ın da ifade ettiği gibi yarım falan değil tam başkanlık modeli . Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz üzere dar bölge seçim sistemi üzerinde de yoğun bir çalışma var . Ancak , işlerin Gölbaşı ’ nda hesaplandığı üzere yolunda gitmemesi gibi bir risk var ve bu açıktan göründü . Sarayda ve siyasi kulislerde konuşulanlara göre , Devlet Bahçeli ’ yi rahatlatabilmek adına seçim barajı yüzde 7 ’ ye düşürülebilir . Paket , partili Cumhurbaşkanlığına kadar indirilebilinir . Ancak bu yine de zayıf bir seçenek olarak duruyor . Çünkü ; tam başkanlık , R . Erdoğan › ın asla ve kata vazgeçilemez ve hatta ertelenemezi . İdam cezasının geri getirilmesi şu anda en sihirli formül olarak duruyor !.. Sarayda referandum sonrası için yapılan başka hazırlıklar da var . Geçen yazılarımda “ kısmi FETÖ affı ” na değinmiştim . Güvenilir kaynakların verdiği bilgiye göre , farklı bir af projesinin üstünde de çalışılıyor ; cezası 6-8 yıl kalanlar için , terör suçlarına bulaşmamış olmak kaydıyla . Sınırları bütünüyle çizilmemiş ve daha tam olarak olgunlaşmamış proje olarak kulis notlarımıza ekleyelim . *** Hukukçuların neredeyse |
büyük çoğunluğu idam cezasının geri getirilmesinin çok güç olduğunu ve bunun için anayasa değişikliği yapmanın da zor olduğunu söylüyor . Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk , “ bunu yaptığımız zaman , Avrupa içerisinde tekrar idam cezasını getirmiş olan bir ülke durumuna düşeriz . Ceza hukukunun anayasa hükmü ile de bağdaşmayan , sadece bizim anayasamızda değil , ceza hukukunun temel ilkesine aykırı bir iş yaparız , böyle bir anlayış hukuk devleti ile bağdaşamaz ” diyor . Hikmet Sami Türk düşüncesini savunurken şunu da ekliyor ; “ Temel hak ve özgürlüklerle ilgili halk oylaması yapılamaz , yapılmaması gerekir , bu yazılı olmayan kuraldır .” Burası Türkiye !.. Yazılı anayasanın askıya alındığı bir Türkiye !.. Ve o anayasaya aykırı olarak uygulanan fiili durumu hukuki sürece bağlamaya çalışan iktidar ve tırnak içinde muhalefet partisinin kesişen çıkar yolları . Bir tarafta idam cezasının geri getirilmesi diğer tarafta af projeleri ... “ Bu ne yaman çelişki ” demeyin !.. Eğer gevşek federasyona geçişte taşıyıcı anne rolü üstlenmek istemiyorsanız !.. Şu soruları sorup samimi cevaplar verin ; Atatürk statlarının adlarının “ Arena ” olarak değiştirilmesi sadece bir tesadüf müydü ?.. Roma döneminde gladyatörlerin dövüşlerini izleyen ve çılgınca tezahürat eden halk gibi , imparatorun baş parmağını aşağıya çevirmesini mi bekleyeceğiz ?.. Biz , bu muyuz ?.. |
Tıbbi Bilgiler Teşhir Edildi Red Cross kan servisi 550 bin kişinin tıbbi bilgilerini web sitesinde teşhir etti .
Avustralya Kızıl Haç Kan Servisi tarafından , yarım milyondan fazla kişinin Tıbbi bilgi verileri güncellenme esnasında yanlışlıkla açığa çıktı .
550.000 ’ den fazla kan bağışçısının kimlik bilgileri web sitesinde yayınlandı . Siteye giren kullanıcılar tüm bilgilere kolayca erişti .
Veri tabanındaki kişisel bilgiler arasında ; hastaların iletişim detayları , doğum günleri ve kan bağışçılarının tıbbi detayları vardı . Verilerde korkutan detay ise kan veren bir kişinin " cinsel davranışları risk altında " olup olmadığı da görülmekte .
Kayıtlar , bağış hizmetinde bulunanların tüm bilgilerini içermemekte .
Güvenlik Uzmanı Troy Hunt Dosyanın 1.74 gigabayt olduğu açıklanırken bilgilerin web sitesinden ertesi kaldırıldığını belirtti .
Web sitesinde yayınlanan Veri taban bilgileri bir blog yazısında teşhir edildi .
Avustralya Kızıl Haç kan Servis Başkanı Jim Birch , soruşturmanın devam ettiğini " derin hayal kırıklığı yaşıyoruz " dedi . Jim Birch , bir daha böyle bir şey yaşanmaması için elimizden gelen tüm çabayı sarf ediyoruz açıklamalarında bulundu .
Birch , " Bizler içtenlikle olanlardan dolayı özür dilemek istiyoruz ve sürekli kan bağışı yapan kişilere desteklerinden dolayı teşekkür ederiz ."
|
Saldırının Amacı Ne ? |
rine yanıcı madde dökerek ateşe verdiğini açıkladı .
Yolcular , yanan otobüsten civardakilerin aracın arka kapısını kırması sonucu kurtarıldı .
|
Verilerin 2010 ve 2016 yılları arasını kapsadığı açıklandı .
Kan bağışı yapanların konu hakkında bilgi almak için 13 95 96 telefon numarasından merkeze arayabilirler .
|
||
Bir Yolcu , Otobüs Şoförünü Yakarak Öldürdü .
Brisbane ’ da henüz bilinmeyen sebeple bir erkek yolcu , otobüs şoförünü üzerine yanıcı madde döküp ateşe verdi . Olay sonrası otobüs sürücüsü yaşamını yitirdi .
Polis yetkilileri , 48 yaşındaki erkek yolcunun henüz bilinmeyen bir nedenle 29 yaşındaki Hint asıllı sürücü Manmeet Alisheri , üze-
|
Dumandan etkilenen ve yaşadıkları nedeniyle şok geçiren 11 yolcu hastaneye kaldırılırken saldırgan gözaltına alındı .
Brisbane Belediye Başkanı Graham Quirk , saldırıda yaşamını yitiren Alisherin ailesine başsağlığı diyerek bayrakların sürücü için yarıya indirildiğini söyledi .
Polis , saldırının terör eylemi olmadığını , soruşturmanın devam ettiğini belirtti .
|