KONUK YAZAR
Mehmet OCAKTAN
AK Parti ’ de kim temizlik yapmak istiyor
Çok partili hayata geçtiğimiz günden bu yana , siyasi partiler içinde zaman zaman partileri oluşturan kanatlar arasında parti içi iktidar kavgaları , hizipleşmeler olmuş , sulhun sağlanamadığı dönemlerde de ayrılıklar yaşanmıştır .
Siyasi tarihimizde yaşanan bu tecrübeler göstermiştir ki , ortak aklı inşa edemeyen partiler zamanla güç kaybına uğramış ve giderek hayatiyetlerini sürdüremez hale gelmişlerdir . Nitekim 2002 yılına kadar tek başına iktidar olan ya da iktidar ortağı olan güçlü siyasi partiler bugün
|
siyaset sahnesinden çekilmiş bulunuyorlar .
Hafızalarımızı biraz tazelediğimizde , iktidara geldiği ilk dönemden bu yana AK Parti ’ nin de bir gün aynı akıbeti yaşayacağı görüşünün zaman zaman dillendirildiğini görürüz . Ancak bütün bu görüşlerin aksine , AK Parti ’ nin siyaset etme anlayışının geleneksel Türk siyasetiyle çok da örtüşmediği bir vakıa . Çünkü Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının kurduğu bu parti , Türkiye toplumunun sosyolojik haritasını kucaklayan kuruluş ilkeleriyle ve ortak aklı önceleyen vizyonuyla aynı zamanda geleneksel siyasetin kodlarını değiştiren bir parti olmuştur .
***
Ancak AK Parti ’ nin 2011 sonrasında topluma yansıyan görüntüsünde , özellikle ‘ ortak akıl ’ noktasında bir takım tereddütler yaşandığı gibi bir algı oluşmaya başladı . 15 Nisan referandumunun ortaya çıkardığı siyasi fotoğraf , AK Parti ’ deki bu ‘ ortak akıl ’ tartışmasını biraz daha güncel
|
hale getirmiş bulunuyor .
Daha da somut olarak ifade etmek gerekirse , ortak aklın çok da sağlıklı işlemediği AK Parti ’ de şimdi bir ‘ temizlik ’ harekatından söz ediliyor . Hiç kuşkusuz referandumdan kıl payı ‘ evet ’ çıkması , çok doğal olarak bir iç muhasebeyi zorunlu hale getirmiştir . Ama eğer bir temizlikten söz ediliyorsa , o zaman farklı bir algı mekanizması işliyor demektir .
Nitekim epey bir süredir AK Parti ’ nin etrafında İsrailvari yasa dışı yerleşimlerde bulunan bir güruh , referandum sonuçlarının kendileri açısından bir alarm niteliği taşıdığının farkına vardığı için biraz dellenmiş durumdalar . O kadar tedirginler ki , normal muhakeme yeteneklerini bile kaybetmiş durumdalar . Bu yüzden de kafadan AK Parti ’ deki dindarları hedef almış bulunuyorlar . Şu ifadeler , kimlerin AK Parti ’ de nasıl bir temizlik istediğinin en önemli göstergesidir : “ Artık AK Parti ’ nin bu radikal İslamcılarla
|
da , yani bu Mavi Marmara ’ daki manyak tipler , yani kafadan İsrail düşmanı , kafadan Batı düşmanı , kafadan her şeye düşman tipler var , bunlarla da yolların ayrılması lazım .”
Bundan sonraki sürçte AK Parti ’ nin kendi iç mekanizması nasıl işler bilemem ama , durumdan vazife çıkararak AK Parti adına temizlik işine soyunanların genlerindeki ‘ FETÖ yazılımı ’ yla hareket ettikleri muhakkak . Çünkü tıpkı FETÖ ’ cülerin yaptığı gibi , başından itibaren AK Parti ’ nin misyonuna ortak olmuş , Tayyip Erdoğan ’ la birlikte elini taşın altına koymuş ne kadar isim varsa hemen hepsini itibarsızlaştırmak için planlı bir karalama kampanyası yürütüyorlar . Bu konuda ilk hedefe oturttukları isimler ise Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu ...
***
AK Parti ’ nin genleriyle oynama işinde ortalara dökülen bu güruhun arkasında hangi akıl varsa , anlaşıldığı kadarıyla
|
şu günlerde biraz çaresiz durumda oldukları muhakkak . Bu çaresizlik yüzünden de züccaciyeci dükkanına girmiş fil gibi etrafı kırıp dökerek ilerliyorlar .
Düşünün ki , daha düne kadar ‘ üst aklın ’ temsilcileri olarak gördükleri isimleri bu kez de ‘ İsrail düşmanı ’, ‘ Batı düşmanı ’ olarak ilan etme garabetiyle malul haldeler .
Maalesef tamamen FETÖ yazılımıyla hareket eden bu çevreler , aynı misyonu paylaşan yol arkadaşlarıyla Tayyip Erdoğan ’ ın arasında duvarlar oluşturabilmek için her türlü tezviratı mubah görüyorlar . Hiç kuşkusuz , yazılı , görsel ve sosyal medya mecralarında AK Parti adına racon kesen güruhun en gözde argümanı , “ İşte bu isimler Erdoğan ’ a ihanet edenler ” dir . Şu muhakkak ki , bu güruh için AK Parti Davutoğlu ’ ndan , Gül ’ den , Ali Babacan ’ dan ve gerçek AK Partililerden temizlenirse dikensiz gül bahçesi olacaktır ...
|