Yeni Ufuklar Mart 2019 | Page 21

19

Hatay Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nın sağladığı verilere göre, 2018 yılında Büyükşehir itfaiyesi toplam 7,671 acil durum vakasına müdahale etti. Bu vakaların 5,722’si yangın, 1,949 tanesi kurtarma göreviydi. UNDP’nin “Suriye Krizi’ne Yanıt olarak Türkiye’de Dayanıklılık Projesi (TDP) kapsamında hibe ettiği sadece iki araç, 233 vakaya müdahale etti. Bu sayı, ilçe genelinde meydana gelen yangınların %25’ine, il genelinde meydana gelen yangınların ise %16,29’una denk düşmekte ve itfaiye söndürme araçlarından fayda gören kişi sayısı 482.782 olarak gerçekleşti.

Tören dakikalar önce sona erip her şey bittiğinde ekip arkadaşlarımızla birlikte aracımızla oradan uzaklaşırken acil durum zilleri ve yangın sirenleri çalmaya başlamış, Hatay Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Merkez İstasyonu içindeki kısa sakinlik, yerini koşuşturmaya bırakmıştı ve ben de derin düşüncelere dalmıştım. Hayatların kurtarılabileceği, AB ve UNDP olarak bizim de – küçük de olsa- bir katkımızın olabileceği, bir acil durum müdahalesine tanıklık ediyorduk. İşte bu gerçekti. Bir belgesel değildi olan biten, ya da haberleri izlemiyorduk. Gerçek insanların hayatlarını tehlikeye atarak, başka gerçek insanların hayatlarını kurtarmaya gidişlerine tanık oluyorduk. Aracımız yavaşladı, hep birlikte son bir kez, az önce törende yan yana durduğumuz cesur itfaiyecilerin kırmızı araçlarına hızlıca binişlerini ve tören için yan yana dizilmiş itfaiye araçlarının, tören düzeninden çıkarak arka arkaya avludan çıkışlarını izledik. İşte o zaman Cengiz’in vedalaşmadan önce bana söylediği son sözleri tekrar hatırladım: “Bak dinle kardeşim. Siz bilmezsiniz. Bir daha acil bir durum olduğunda ve ben göreve çıktığımda, sana bu araçların ve ekipmanın nasıl hayat kurtardığını, nasıl fark yarattığımızı gösteren bir video çekip göndereceğim.”

O an o videoyu almak isteyip istemediğimden emin değildim, ama galiba ne demek istediğini anlamıştım.