11
"UNDP'nin AB’nin MADAD Fonu’ndan almayı başardığı 50 milyon euronun 22,5 milyon euroluk bölümü belediyenin altyapısının güçlendirilmesine ayrılmış. Proje Hatay, Şanlıurfa, Kilis ve Gaziantep’i kapsıyor. Ziyaret ettiğimiz Hatay’da Yayladağı ve Kırıkhan’da katı atık transfer istasyonunun inşaatı İlbank’ın iş birliğiyle devam ediyor. Reyhanlı ilçesindeki atık transfer istasyonu ise devreye girmiş. UNDP Güneydoğu’da değişik fonlarla şimdiye kadar 6 tane atık transfer istasyonu yapmış. "
Basın gezisine katılan bir başka medya mensubu, CNN Türk’ten Fatoş Karahasan ise “Bu istasyonlar ne işe yarar derseniz “vahşi depolamayı” önlüyor”, diyor. Proje Müdürü Sertaç Turhal’ın anlatımından aktardığına göre “İlçe belediyelerinin küçük çöp kamyonları istasyona geliyor ve UNDP’nin Hatay Belediyesi’ne temin ettiği büyük TIR’lara çöpleri transfer ediyor. Çöpler böylelikle ayrıştırılmak üzere ilçelerden Hatay’daki merkeze ulaştırılıyor.
Turhal’ın işaret ettiği gibi, çöp aslında bir değer ve geri dönüştürülerek ya da organik malzemeden biyogaz üreterek ekonomiye kazandırılması mümkün. UNDP, Hatay Belediyesi’ne böyle bir imkan sunuyor ve teknik destek sağlıyor.”
Gila Benmayor’un köşe yazısı ile devam edelim: “Projenin Suriye krizinin yükü altında kalan belediyelere sağladığı desteğin Hatay ayağını yerinde görmüştük. UNDP’nin katı atık ve atık su yönetimi gibi projelerinin Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapan Hatay, Kilis, Urfa, Gaziantep belediyelerine katkısı büyük.” Bir gazetecinin izlenimlerini basit ama güçlü sözcüklerle ifade etmesi, UNDP olarak mesajımızı Türkiye’de onbinlerce haneye iletmiş oldu. Amacımız, zaten buydu.
Fatoş Karahasan,
gazeteci