Yeni Ufuklar Eylül 2019 | Page 12

10

Güncel verilere göre Türkiye’de ikamet eden Suriyeli bireylerin yüzde 97’si, şehirlerde Türk komşuları ile yan yana yaşıyor. Yerel idareler ve belediyeler, Suriye krizi nedeniyle artan nüfusla birlikte gelen hizmet talebini karşılamakta zorlanıyor. Türkiye’nin güneyinde özellikle sınır bölgelerinde yer alan ve 100,000’in üzerinde geçici koruma altındaki Suriyeliye ev sahipliği yapan 4 il bulunmakta. Aralarında Kilis, Hatay, Gaziantep ve Şanlıurfa’nın da bulunduğu illerdeki Suriyeli nüfusun genel nüfusa oranı ise yüzde 10 ile yüzde 90 arasında değişiyor. Ve UNDP tüm bu illerde önemli projeler yürütüyor.

Yerel düzeydeki zorluklardan bahsetmiştik. Büyükşehir belediyelerinin hizmet götürme sorumluluklarını kırsal alanlar ve köylere kadar genişleten yasal değişiklikler, işin talep yönünde yeni birtakım sıkıntılara da yol açmış durumda. Suriye krizi kaynaklı gelişmeler ise, altyapıdan üstyapıya, ulaşım hizmetlerinden, yeşil alanlara, belediyeler üzerinde yeni bir yük oluşturdu. Belediyelerin merkezi hükümet bütçesinden aldıkları pay, nüfusları ile orantılı. Ve mülteciler, yerel yönetimlere ayrılan bütçe paylarının hesaplamasında dikkate alınmıyor. Dolayısıyla evet, Türkiye’nin, özellikle sınır bölgelerindeki belediyeleri, zaten kısıtlı olan imkanları nedeniyle sıkıntı yaşıyor. Ve UNDP, yerel yönetimlere destek olarak dayanıklılıklarını artırıyor.

“Nüfus artıyor ama belediyenin geliri artmıyor. Dolayısıyla UNDP’nin yukarıda sözünü ettiğim TDP projesi, Suriye krizinin şehirler üzerindeki baskısını azaltmanın yanı sıra mültecilerin topluma entegre olmasını hedefliyor.” diyor Gila Benmayor. İki günlük yazı dizisi devam ediyor: “Çevre sorunlarına ve yerel yönetimlerin sıkıntılarına çözümler üretmek için birlikte çalışan İlbank ve UNDP, aynı zamanda Suriyelilerin kendi kendilerine yeterli hale gelmelerine de katkıda bulunuyor.”