13
Adlİ Yardım Hİzmetİnde Performans Krİterlerİ
Proje, 1. Fazının son bileşeni kapsamında 28 Eylül- 23 Kasım 2018 tarihleri arasında Antalya, İstanbul, Gaziantep, Samsun, Konya, Ankara ve Manisa illerinde yapılan bölge toplantıları ile tüm illerden avukatları bir araya getirdi. Bu toplantılar ile avukatların adli yardım konusundaki sıkıntıları hakkında çözüm önerileri ve düşünceleri için bir platform oluşturuldu.
Peki, bu toplantılarda neler konuşuluyor?
Avrupa Komisyonu’nun Türkiye İlerleme Raporları’nda , ülkemizdeki adli yardım hizmetlerinin kalitesi hakkında yıllardır değişmeden söylenen şey: “yetersiz, endişe verici ve düşük” oldu. SILA Projesi’nin 3. Bileşeni kapsamında geliştirilmekte olan “Adli Yardımda Yer Alacak Avukatlara İlişkin Performans Kriterleri”, tam da bu endişeden yola çıkarak koşulların özellikle dezavantajlı gruplar için iyileşmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Kriterler, 8 bölge ve 2 danışma grubu toplantısı olmak üzere düzenlenen 10 toplantı ile 79 barodan katılım gösteren avukatların geri dönütleri ile son şeklini alıyor. İzleme ve değerlendirme kavramlarına vurguda bulunan çalışmaların sonucu, hizmetin kalitesini artırırken hizmet veren avukatlar için de motive edici çalışmaların yolunu açacak.
Toplantılar kasım ayı içerisinde tamamlandı ve metni oluşturup düzenleyen Proje Uzmanı Prof. Dr. Gülriz Uygur ve Av. Musa Toprak, kriterleri “adli yardım hizmeti veren avukatların uyması gereken temel meslek etik kuralları için bir dayanak” olarak tanımlıyor. Tavsiye niteliğinde sunulacak olan bu metin, adli yardım hizmeti veren avukatların takip edeceği temel etik ilkeler yanı sıra; ilgili konularda eğitim almış avukatların kadın, çocuk, LGBTİQ birey, mülteci ve engelli vb. gibi kırılgan gruplara dâhil başvuruculara yaklaşımlarında uyması gerekecek kriterleri içeriyor.
İzleme ve Değerlendirme Sistemi
Türkiye’deki barolarda adli yardım başvurusu kabul oranları %90’ın üstünde olsa da, istatistikler maalesef tam gerçeği yansıtmayabiliyor. Barolar, bütçe yetersizliklerinden dolayı başvuruları seçici bir şekilde almak zorunda kalıyor; dolayısıyla kurul kararlarıyla reddedilen başvurular oldukça azalıyor. Bu nedenle, istatistikler gerçeğin çok üstünde bir kabul oranı gösteriyor. Proje kapsamında TBB ve/veya baroların çatısı altında kurulması planlanan bir İzleme ve Değerlendirme Kurulu, bu konularda doğru ve kaliteli istatistik sağlamada önem taşıyabilecek.