Ali Şen. Bir de ‘Çirkin Kral’ Yılmaz
Güney vardı. İnsanlar her nekadar ona karşı olmuş olsalar da, o bir
konuşmasında; ‘’İnsanlar bana karşı
durdukça ben güçleniyorum’’ diyerek
çok büyük başarılara imzasını atmış ve
bir çok konuda Türk Sineması’nda öncü
olmuştur. Oyunculuğunun ardından
yönetmen ve rejisör olarak salon filmleri yerine, Türkiye’nin sorunlarını
beyaz perdeye taşımıştır.
Ve tabiki de hepimizin imrendiği
Yeşilçam aşkları vardı...
Perde önünde gördüğümüz vazgeçilmez ikililer; Belgin Doruk-Ayhan
Işık, Sadri Alışık-Çolpan İlhan, Türkan Şoray-Kadir İnanır, Tarık AkanGülşen Bubikoğlu, Ediz Hun-Filiz
Akın gibi yakıştırdığımız çiftler. Ama
bu aşkları gerçek hayata taşıyan çok
az oldu. Mesela Ediz Hun ve Hülya
Koçyiğit birbirlerine 60’lı yıllarda aşık
olurlar ve evlenme kararı alırlar. Fakat
Hülya Koçyiğit’in annesi bu evliliği
onaylamaz ve çift ayrılır. Ferdi Tayfur
ve Necla Nazır’ın aşkları ise evlenmemelerine rağmen 33 yıl sürer (çiftin
ayrılalı henüz bir kaç yıl oldu). Türkan
Şoray-Cihan Ünal evlenirler (gerçek
aşkı Rüçhan Adlı olsa da, tek engel
Rüçhan’in evli olmasıydı). Kamera
arkası aşkların diğerleri ise Fatma Girik
ve yönetmen Memduh Ün’ün ve Filiz
Akın-Türker İnanoğlu gibi çiftlerdir.
Sonradan Türker bey Filiz Hanım’dan
boşanır ve Gülşen Bubikoğlu ile evlenir (hala evliler).
yapmıştır Yeşilçam için. Efsane film
müziklerinden oluşan bu klibi izlemenizi tavsiye ederim. Gerçekten çok
duygulanacaksınız...
h t t p : / / w w w. y o u t u b e . c o m /
watch?v=kvpY5uXqbjk
Sizi bilmiyorum, ama ben bu filmleri
müzik eşliğinde izlediğim zaman hala
çok ama çok duygulanıyorum ver hep
o dönemde yaşamanın hayalini kuruyorum...Teknoloji çağı maalesef bir çok
değerleri yok etti ve ‘ne varsa eskilerde
var’ dememize yol açtı...
Bütün eleştirileri bir kenara bırakarak,
her ne kadar da toz pembe bir dünya
sunsa bize Yeşilçam filmleri, yine
de karşılıksız sevmeyi, içtenliği,
dürüstlüğü, bağlılığı ve değer vermeyi sinema ekranından gerçek hayata
taşımaya örnek bir dünya yaratmıştır...
Dolayısıyla hayatta olan olmayan tüm
sinema emekçilerine bir kez daha
teşekkür etmek istiyorum. Sizi bilmiyorum, ama benim şimdi bir Yeşilçam
filmi izleyesim geldi...
Bunların haricinde birde diğer ikililer
vardı; Kemal Sunal-Şener Şen gibi,
Metin Akpınar-Zeki Alasya gibi, Münir
Özkul-Adile Naşit gibi...Sizi bilmem
ama benim en sevdiğim film ‘Hababam
Sınıfı’ serisi...Ezbere bildiğim halde
hala izlemeye doyamadığım...
En çok sevdiğim ve etkilendiğim aşk
filmi ise Atif Yılmaz’ın ‘Selvi boylum
al yazmalım’ıdır hiç şüphesiz..’Sevgi
neydi peki?’ Bu son sahnesi sanırım
hepimizin hafızasına kazıldı...
Birde Yeşilçam’ın efsane şarkıları
vardır. Cahit Berkay müziklerini herkes bilir... 150 civarı müzik bestesi
41
“
O dönem filmler başrölde
oynayan yıldızlarla anılırdı.
İnsanlar alıştıkları simaları
görmek ister, onlar gibi giyinir, onlar gibi davranırdı.
Yeşilçam sanatçılarına özenildiği kadar hiçbir sanatçıya özenilmemiştir heralde.
Bu dönemler magazinide
doğurmuştur. ‘Bu insanlar
ne yer, ne içer, ne giyer’
merakı sarardı insanları. O
dönemler TV olmadığından, sanatçılar dergilerde
boy gösterirdi. SES dergisinin kapak yarışmaları
oluyordu. O yarışmaların
amacı, sinemaya yeni oyuncu kazandırmaktı.