Yazarkafa Dergi Mayıs-Haziran 2016 | Page 40

Yeşilçam ’ a Yolculuk

Arzu ŞEN

Yeşilçam denildiği zaman aklımıza direkt Ayhan Işık , Belgin Doruk , Sadri Alışık , Fatma Girik , Türkan Şoray , Tarık Akan , Ediz Hun , Emel Sayın , Gülşen Bubikoğlu , Filiz Akın , Cüneyt Arkın , Kemal Sunal , Kadir İnanır , Hülya Koçyiğit , Kartal Tibet gibi daha nice nice efsane sanatçılar gelir ...

Yeşilçam filmleri hayatımızda herzaman bambaşka bir yer edinmiştir . O içtenlik , samimiyet , sadelik maalesef şimdiki filmlerde yok .
Türk sinemasının bu altın çağında ne internet vardı , ne de televizyon . İnsanlar ya sık sık sinemaya giderdi , ya da tiyatroya . Hatta köylerde bile açık hava sinemaları vardı ve insanlar büyük heyecanla her hafta yayınlanacak filmleri dört gözle beklerdi . Dolayısıyla değer kavramı , sanatçılara gösterilen saygı ve hürmet çok farklıydı . 1950-60 yılları arasında senede 60 ’ a kadar filmler çekilirdi ve bu sayı git gide artmaya başladı . En yoğun dönem 1960-70 ’ ler arasındaydı . Bu dönemde toplam 1700 adet sinema filmi çekilmiştir ve senede 50-60 milyon seyirciye ulaşmıştır filmler ( rekor 1972 yılıdır . O sene 311 film çekilmiştir ). Kötü kalpli zenginler , temiz kalpli yoksul kızlar ve delikanlılar , namus uğruna işlenen cinayetler , kötü yola düşmüş ama altın kalpli fahişeler gibi klişeler filmlere git gide yerleşti .
Kim hatırlamaz o herkesin dilinde olan klasik Yeşilçam sözlerini ; ‘ N ’ ayır n ’ olmaz ; Anneciğim , ben bu adamı çok sevdim , ona amca diyebilirmiyim ; Güzel olduğunuz kadar küstahsınız da ; Görüyorumm , görüyorumm ; Beni paranla satın alabiliceğinimi sandın , küstah ; Ne olur gerçeği söyleyin doktor , yaşayacakmıyım ?’
O dönem filmler başrölde oynayan yıldızlarla anılırdı . İnsanlar alıştıkları simaları görmek ister , onlar gibi giyinir , onlar gibi davranırdı . Yeşilçam sanatçılarına özenildiği kadar hiçbir sanatçıya özenilmemiştir heralde . Bu dönemler magazinide doğurmuştur . ‘ Bu insanlar ne yer , ne içer , ne giyer ’ merakı sarardı insanları . O dönemler TV olmadığından , sanatçılar dergilerde boy gösterirdi . SES dergisinin kapak yarışmaları oluyordu . O yarışmaların

40 amacı , sinemaya yeni oyuncu kazandırmaktı .

Anadolu ’ nun dört bir yanından fotoğraflarını derginin adresine gönderenler bir jüri tarafından seçiliyor ve İstanbul ’ a davet ediliyordu . Orada deneme filmleri çekildikten sonra yeni JÖN ’ ler sinemaya ilk adımlarını atıyordu . Türk sineması bu şekilde Ajda Pekkan , Ediz Hun , Hülya Koçyiğit , Kadir İnanır , Sümer Tilmaç , Seyyal Taner , gibi sanatçılar kazandı .
En çok film çeken erkek sanatçı Cüneyt Arkın ( 300 civarı ) ve en çok film çeken kadın sanatçı Türkan Şoray olmuştur ( 200 civarı ). Bu iki jönlerinde meşhur kararları vardı . Şoray , 1965 yılında ‘ Türkan Şoray Kanunları ’ ile anılırken Cüneyt Arkın ’ nda romantik filmlere ‘ elveda ’ diyerek , akrobatik filmlere ilk adımını atmaya karar verdi ve bu alanda gayet başarılı oldu .
Yeşilçam ’ ın karakteristik oyuncularınıda herkes bilir . Pala bıyık babacan Hulusi Kentmen , kötü kadın Aliye Rona , kötü adamları Erol Taş ve