XXI Ekim 2014 | Page 27

DÖNME DOLAP bunların Güney’in ortaçağ mimari servetleri ile bağı bulunduğu söylenemese de, sükunet için eşsiz yerler olduğu ortadadır. 25 XXI - EKİM 2014 Gezmenler çoğunlukla Sakız’a Batı’da Limnia, Lampsa ve Agia Markela için, Doğu’da Karfas için ve Güneyde de Komi, Emporio veya Mavra Volia sahilleri için rağbet gösterir ve bu sahiller üzerinden adayı bir nevi kendilerince ölçer, tartarlar. Bunlar arasında sadece volkanik bazalt oluşumu nedeniyle Mavra Volia bir istisna oluşturabilir. Bununla beraber, Sakız’ı sahilleri üzerinden Türkiye ile kıyaslamanın ne alemi vardır ne kıymeti harbiye’si. Çünkü Sakız, tartıya vurulacak olsa, mimari değerlerinden yaşam biçimine, coğrafi benzersizliğinden üretimine kadar birçok alanda “tur bindirir”. Adayı Kuzeyden Güneye, İzmir’e bakan etli bir yay gibi kabul edersek, limandan aşağısı Lilliput diyarı, yukarısı ise Kiklop diyarıdır. Ortaçağ köyleri Güney sahilinin iç kaleleridir ve kıyı şeridine beş kilometreden yakın değildirler çoğun. Yayın ortasından, Chora’dan bir pergel açacak olsanız, Kuzeybatı’daki Volissos ile Güneybatı’daki Mesta eşit mesafede gibidir. Ama Mesta’ya ulaşmak çok daha kolaydır. Adanın Türkiye’ye bakan Güney çizgisi boyunca girift bir ağ oluşturan köylerin arasından geçerek, sayısız rotadan Mesta’ya varılabilir gerçekte ama çoğunlukla bir tür kavşak olan Armolia üzerinden Ortaçağ Üçlüsü’ne gelinir: Pirgi, Olimpi ve Mesta. Bu üçlünün en bilineni Mesta’dır; köyün aşağısında Mesta Limanı kuş uçmaz kervan geçmez bir münzevi rasathanesidir dense yeri: İyi ki. Bu üçlüye Patrika’yı, belki Kalamoti’yi; ama en çok da Vessa’yı ilave etmek gerekir. Köylerin ortak özelliği, doku bakımından tanınabilir ve kolay erişilen bir kamusal merkeze sahip olmalarıdır. Bu minyatür merkez kiliseyle tanımlanır; büyük ve kuleli kilisenin yanı başında bir meydan vardır. Bu meydanda restoranlar bulunabilir. Sakız’da ister bir köyde olun ister Chora’nın limanının ortasında: Çikudo’daki kadar istisnai kalite ve nefasette olmasa da, her zaman gasronomi hesaplı ve iyidir. Çeşitlilik ve tazelik hep şaşırtır. Bir köy meydanı varsa, orada bir masa etrafında da olsa insanları görürsünüz; Pityos’un dağ başında veya daha da iyisi, Sidirounta denilen o fotoğraflar: Levent Şentürk heybetli ve ketum kartal yuvasında. Volissos, Vessa, Olimpi gibi yerlerde, bir değil, kiliselerden oluşan irili ufaklı bir dizi yapı söz konusudur. Mesta, en bilinen ortaçağ kale köyüdür; kalenin dış duvarları bugüne ulaşmamıştır ama Mardin’i görmüş olanlara tanıdık gelebilecek, dar sokaklardan ve alçak katlı yığma taş yapılardan oluşan bir dokusu vardır. Köylerin hiçbiri, Mardin gibi aşırı eğimli bir topografyadan kaynaklanan basamaklı sokaklar içermez. Kimi zaman genişleyen, kimi zaman çıkmaza dönüşen sokaklar meyillense de hemen hiç merdivene dönüşmez. Sakız’ın ortaçağ kale köylerinin turistikleşmesi beraberinde butik otelleri ve küçük işletmelerin varlığını getirmiştir göründüğü kadarıyla. Bu durum, evlerin de değer kazanmasına yol açmıştır. Ama buralara yönelik, bizdekine benzer gayretkeş dönüşüm çabalarının esamesi okunmaz. Bu dokunun, sadece bir noktada değil, Sakız adasının muhtelif yerlerinde, yüzlerce farklı konumda korunmuş olduğunu görmek dudak uçuklatıcıdır tabii. Volissos’ta büyük kiliseye çıkan yokuşta eşekarılarından başka bir canlı yoktur belki, birkaç evde hayat belirtisi vardır; bununla beraber, yapıların kaderine terk edildiğini ya da sahipsiz bırakıldığını söyleyemeyiz. İçinde yaşanmayan ve bakımlı birçok yapının yanında, metruk ama bu metrukluğu bir tür pitoresk nitelik kazanmış sayısız yapı ya da yapı kalıntısı vardır. Sakız adasında evlerin giriş kapıları bu pitoresk evrenin en renkli kesitlerinden birini temsil eder. O kadar ki, bir sokak boyunca pek çok fotojenik kapıyla karşılaşılabilir ve bu durum birçok köyde süreklilik gösterir. Yapı fragmanları bakımından da öğretici detaylar vardır; taş lentolarda bezeme ve armalar ya da söve detayları, çıkma detaylarında taşla metalin ortaklaşması gibi. Bu pitoreskin doruğu Vessa’dır kuşkusuz; Pirgi’nin kendine özgü geometrik cephe bezemeleri burada yoktur ama pitoreskin kaynağı, daha çok, eskiliğini sergileyişinde yatar. Mesta, Pirgi’ye kıyasla bir uç hisar sayılabilir. Olimpi, coğrafi olarak Mesta ve Pirgi’n