Voir Aralık 2014 Sayı 24 | Page 86

VOIR GEZİ mahfilindeki mermer ayaklarından birine kazınmış olan ters lale ve hikayesi, Mimar Sinan'a olan takdir ve hayranlığımızı daha da artırıyor. Selimiye Cami'nin 2011 yılında Unesco tarafından Dünya Mirası listesine girmiş olması mutlu ediyor hepimizi. Arasta çarşısını da geziyor ve hediyelik eşyalar alıyoruz yakınlarımıza. Kasım ayının soğuğuna inat, Edirne bizi sımsıcak bir yüzle karşıladı, güneşi üzerimizden eksik etmedi hiç. Her yeri görme çabasıyla zamanla yarışırken, gün çabucak batıverdi tarihi köprülerin üzerinden seke seke. Gitme vakti geldi çattı işte. Uzunca bir rampayı tırmanarak varıyoruz Şükrü Paşa Anıtı'na. Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında gösterdiği direniş ve 1912-1913 Balkan Harbi'ndeki Müdafaası ile "Edirne Müdafii Mehmet Şükrü Paşa" olarak anılmış. Anıtın arka kısmında kalan tabyalar restore edilerek o manevi ruhun yaşatılması sağlanmış. Kendisini ve aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet ve minnet duygularımızla sarmalayıp yolumuza devam ediyoruz. Son durağımız Mimar Sinan'ın bilge kişiliğinin yansıdığı Selimiye Camii... Büyüleyici bir ibadethane olan camii, manevi bir sesle bizi içeriye çağırıyor... Camii içindeki kubbeyi ayakta tutan sütunlar, yaklaşık beş yüz yıl önceki mimarinin günümüzdekinden ne kadar ileride olduğunu gözler önüne seriyor. Çinileri, minberi, mermer işçiliği, hat yazıları, hünkâr mahfili, müezzin mahfili ile Selimiye Camii, Osmanlı mimarisinin doruk noktalarından biri. Müezzin 86 Güzel günün sonunda otobüsümüze binerek, tarihi dokusunu gezmekle bitiremediğimiz bu büyülü şehirden, aynı neşe ve coşku içerisinde ayrılıyor, tekrarını dileyerek evlerimize dönüyoruz. Katılımlarıyla bizleri mutlu eden değerli öğretmenlerimize, arkadaşlarımıza, gezimizi organize ederek bizleri bir araya getiren sevgili Emine Ekşi Sevinç'e, Evora Tur'a, Ahmet Yasin Özmen Bey'e ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Güzel zamanlarda tekrar bir arada olma isteği ile...