TUEMsanat Basım Yayım Dilan Özdemir - Nem | Page 65
NEM
yetmiyor bir de başkalarına mı musallat olalım? Atarlar beni iki
durak sonra. Yeter derler onlar da. Onlara yeter. Ya bana? Bana
yetmez mi? Yeter yahu! Çık hayatımdan!
Anneme gitsem üzülür. Biraz sonra da oyun ettiğimi sanır.
Çocukluk ediyorsun der. Etmiyorum. Ne hale getirdin beni yine
gördün mü? Anam babam yüzüme bakmaz oldu. Sokağa bile çıka-
mıyorum. Kim atacak bu çöpü? Kim yatağa huzurlu girip kıvran-
madan uyuyacak? Kim sabah seve seve kalkacak? Zehir ettin
hayatı. Zehir zıkkım.
Biliyordum ama. Elbet sonumun bu olacağını biliyordum.
Tahmin ediyordum. Zaten dünya bu kadar ya hani; bu yani. Daha
ne bekliyorum ki? Elbet senle son b ulacaktım. Ya ne olacaktı?
Ölümüm... Evet, evet ölümüm senin elinden olacaktı. Biliyordum.
Al işte yine inandırdın beni bunca sene boşuna yaşadığıma.
Saçmalama. Birkaç güne gider. Sen de kendine gelirsin. O zaman
tekrar mantıklı düşünmeye başlayacaksın, merak etme. Sonra?
Adam gibi yaşadıktan birkaç gün sonra yine gelecek yine gıdıkla-
yacak beni kaba elleriyle. Kaç kere dedim sana acıyor diye ha?
Gıdıklamasını bile bilmiyorsun. Ne istiyorsun? Canımı mı? Al
diyorum işte sana, al!
Kapı çalıyor işte. Yönetici geldi. Rezil ettin beni apartmana. Ne
vardı o kadar bağırıp duracak? Atacak beni. Beni kapının önüne
koyacak. Haklı adam! Ben olsam... Atmazdım da belki kızardım
biraz. Ama o kovacak beni. Belki de kapıcıdır. Bıyıklarının ardın-
dan gıcırdattığı dişlerini göreceğim önce. Bir şeyler fısıldayıp küf-
66