Altıncı bölüm
insanların
içinde
sağa
sola
atılıp
"Görevimiz
Tehlike”nin
müziğini
mırıldanmaktan hiç korkma.
Ti ş ö rt
Misery olarak da bilinen kiraz kırmızısı Wrangler marka
cipimi park ettim ve güney savaş alanının sınırları içinde ki
tehlikeli bölgeye gelmeden önce, “Görevimiz Tehlike” moduna
geçtim. Akıl hastanesinin etrafındaki yoksu l bölge bazı çetelerin
kontrolü
altındaydı.
Devletin
ellili
yıllarda
kapat tığı
akıl
hastanesi ise şu anda Haydutlar olarak bilinen bir motosikletçi
çetesine aitti. Bunlar çoğunlukla eski moda çete üyeleriydi; tek
değerleri Tanrıya ve ülkeye sadakatti.
Etrafa göz attım, Haydutların hastanenin arkasındaki ev lerine,
namı diğer Rottweiler günah inine özellikle dikkat ettim. Onlar
Rottweiler cinsi köpeklere bayılırlardı. Sonra tel örgüye elimden
geldiğince hızla tırmandım, itiraf etmem gerekirse, pek hızlı
sayılmazdım.
Yıllardır
buraya
izinsiz
giriyordum
ve
Rottweiler’lara sadece birkaç kez rastlamıştım. Çete üyeleri
genellikle gündüz saatlerinde onları içeride tutarlardı. Şansımın
yaver gitmesi için dua ederek, bir yandan da gözümü açık tutarak
tel örgünün tepesine tırmandım, bu sırada tel örgü elime batınca
sıçradım. Erkekler bu işi çok hafife alıyorlardı. Benim düzenli
olarak üzerine tırmanmayı sevdiğim tek şeyse, bu işi hafife alan
erkeklerdi.
Tel örgünün diğer tarafına düştüğümde, kısmen kendime
acımak, kısmen de zonklayan parmaklarımın envanterini çıkarmak için bir an durup kendimi toplamam gerekti. Neyse