Test Drive | Page 85

anda yanımda birinin boğazını temizlediğini duydum. Yerim den sıçrayacak gibi oldum, bu arada Cookie’nin yüreğini ağ zına getirdim, sonra döndüm ve Reyes’m kadının masasının yanındaki duvara yaslandığını gördüm. Lanet olsun, bu herif çok tatlıydı. Yakışıklı yüzünde kuşkulu bir ifadeyle, “Kuşdili mi?” di ye sordu. Notu elinden kapıp ona kötü kötü baktım. “Cookie başka yabancı dil bilmiyor.” “Beni kuşdiliyle alt etmeyi umuyordun, ha?” Nota bakınca irkildim. Bu kesinlikle aklıma gelen en iyi fikir değildi. Reyes’a döndüm. “Ne olmuş? Cookie’nin omur gasını da mı kesecektin?” Cookie yüksek sesle iç çekince burnumu sıvazladım. Cookie’nin bunu duymasına gerek yoktu -özellikle de bagajındaki ölüden sonra. Reyes bir anda şeklini kaybedip önümde tekrar cisimlen di; yüzünde açık bir öfke vardı. “Ne yapmam gerek, Hollan dalI?” “Seni aramaktan vazgeçmem için mi?” Cevap bekleme dim. “insan bedenin ö lürse ne olacağını bilmiyorsun, Reyes. Vazgeçmeyeceğim.” lleyes’m kusursuz görüntüsünün altındaki hüznü hissede biliyordum. Eğildi, ama bir şey yapamadan duraksadı, göğ sünü tuttu ve bana şaşkınlıkla baktı. “Ne?” diye sordum, ama Reyes çenesini sımsıkı kap attı, bedeni taş gibi kaskatı kesildi; sanki bir şeyi bekliyordu. Sonra Reyes’m görüntüsü değişti. Yüzünde, göğsünde derin ke sikler belirdi, lime lime gömleği bir anda kanla lekelendi. Üs telik Reyes, ne olduğunu bilemediğim koyu renk sırılsıklamdı. Homurdandı ve iki büklüm oldu. bir sıvıyla “Reyes” diye haykırarak üzerine atıldım. Göz göze geldiğimizde Reyes ortadan kayboldu. Bir anda yok oldu. Çığlık at -