Beşinci bölüm
insan iki kez ölesiye korkunca ne olur?
-
Tişört
Pari’nin dükkânından afallamış halde çıkıp eve doğru ağır ağır
yürürken yapmam gereken bir iş olduğunu hatırladım. Ne olursa
olsun bunu yapacaktım. Beni takip eden kişiyle yüzleşme vakti
gelmişti. Bob Amca peşime her kimi taktıysa, doğduğuna pişman
olacaktı.
Cep telefonum çalıyormuş gibi kapağını a çtım ve konuşmaya
başladım. Hayretler içinde kalmış gibi durdum. Etra fıma
bakındım. El kol hareketleri yaptım. “Buluşmak mı? Şimdi mi?
Eh, tamam. Sağımdaki ara sokaktasın, ha? O kadar yakın mısın?
Sen delirdin mi? Yakalanacaksın. Beni aradığını öğrenirlerse...
Kesinlikle... iyi, tamam.” Telefonu kapattım, sağıma soluma
bakındım, sonra iki binanın arasına girip bir ara sokağa açılan
geçitten geçtim; bu sırada omzumun üzerinden kaçamak bakışlar
atmayı da ihmal etmedim.
Kazablanka ile Görevimiz Tehlike karışımı sahnelerden sonra
koşup bir çöp konteynerinin arkasına saklandım, be ni takip eden
kişinin ortay a çıkmasını bekledim. Çömelmiş beklerken ve
kendimi tuhaf bir biçimde gülünç hissederken, Reyes’m adını
aklımda evirip çevirdim, onu dilimin üzerin den kaydırıp
şekillendirdim. Rey’aziel. Güzel olan. Bu adı ona her kim
taktıysa, yanılmıyordu.
Ama o Pari’ye saldırabilir miydi? Yaşlarını hesapladım. Pari
ruh çağırdığında on dört yaşındaysa, Reyes sekiz yaşın