Test Drive | Page 144

“Ne?” Omzunun üzerinden bakmak için sıçradım. “Mimi, Kyle Kirsch’le aynı liseye gitmiş. Bağlantıyı şim di kurdum.” “Politikacı olanla mı? Daha geçenlerde Senato’ya adaylığını koyacağını söyleyen Kyle Kirsch’le mi?” “ilk adı Benjamin. Listede Benjamin Kyle Kirsch diye geçiyor. Beni şaşırtan Benjamin oldu. Göbek adını kullanıyor olmalı.” One eğilerek Cookie’ye dik dik baktım. “Bu, bir ay önce Senato’ya adaylığını koyacağını söyleyen Kyle Kirsch mü?” Cookie’nin ağzı açık kaldı. Yine, “Vay anasını!” dedi. Kelimelerle arası çok iyiydi. Temsilciler Meclisi üyesi. Kahrolası bir politikacı. Ad ver mek istemiyordum, ama birinin son derece kirli bir ç amaşırının olduğu kesindi. Leş gibi. Yıkamak istemediği bir çamaşır. Ne de olsa ortalıkta kirli çamaşırlardan daha iğrenç bir şey olamazdı. Ben de bütün paramı, yani kırk yedi dolar elli se kiz sentimi, Kyle Kirsch’e yatırmaya niyetliydim. Temsilciler Mec lisi üyesi. Müstakbel senatör. Katil. Ama bu büyük bir tesadüf; Ruiz, New Mexico’da büyüyen bir grup yeniyetme ile kısa zaman önce, arkadaşları meyve sinekleri gibi ölmeye başladığı sırada, adaylığım duyuran bir adamın etrafında gelişen tuhaf bir olaylar s ilsilesi de olabilirdi. Ben de bu yıl bitmeden Finlandiya güzellik kraliçesi se çilebilirdim. Şimdi, Kyle Kirsch sayesinde içimi kemiren yeni bir so runla karşı karşıyaydım. Bu adam ne halt etmişti? Karan lık bir lorda bir şeyler kurban edilen ritüellere karışmadıysa ya da hayatının bir noktasında Amway temsilcisi olmadıysa, masum insanları öldürmek için bir nedeni olamazdı. Onu haklamak zorundaydım. Ve bunu sertçe yapmayı ter cih ederdim. Kim Millar’m pueblo stili apartmanının otoparkına girdim