Cookie kapıyı kapatmadan önce bana avucunu kaldırıp,
“Neyse ne, kızım” dedi. Rol yapmasına bayılıyordum.
Daireme girdiğimde Garrett yine Bay VVong’un köşesini
inceleme işine dönmüştü.
“Seni ısırmaz” diye takıldım ona.
Garrett alnını şüpheyle kırıştırdıktan sonra bana merakla
baktı. “Her yerde ölüler görerek büyümek nasıl bir şeydi? Se ni
korkutmuyor muydu?”
Sırıttım. “Bundan başka bir hayat tarzı bilmiyordum. Hem ben
çoğu insan gibi, kolay korkmam. Beni kork utan pek bir şey
yoktur.”
“Eh, sonuçta sen ölüm meleğisin” diyen Garrett titriyor muş
gibi yaparak benimle dalga geçti. Sonra gözlerini ağır ağır
üzerimde dolaştırdı; belli ki manzaranın tadını çıkarıyordu.
“Sahip olamayacağın bir şeye göz dikmekten vazgeç ” dedim,
fincanımı aldım ve mutfağa yollandım.
“Paket fırsatına bakıyordum, o kadar. Cbarley, adında bir kıza
göre, eşofmanları kendine bayağı yakıştırıyorsun.”
Ben gayriihtiyari gülerken Garrett da ayağa kalkıp kapı ya
doğru gitti. Kapıyı açtı, sonra dur aksadı.
“Aklında başka bir şey var mı?” diye sordum.
Garrett gözlerinde muzip bir pırıltıyla bana baktı. “Seni çıtır
çıtır yiyebileceğim gerçeği dışında mı?”
Hava Reyes’m öfkesiyle bir anda gerildi. Garrett’m bunu
kas FV