Test Drive | Page 119

kahve makinesine doğru giderken gıcırtılı bir sesle kıkırdadı. ikisinin birbirini daha iyi tanımasının vakti gelmişti. Garrett, Bob Amcanın peşinden ofisime daldığı günden beri Cookie onu çok beğeniyordu. O sırada bir araştırmanın ortasmdaydılar ve Garrett bekleme odasında, yani Cookie’nin ofisin de beklemişti. Ubie de o sırada bana özel olarak, Heights’daki yaşlı kadının öldürülmesi hakkında bir şey bilip bilmediğimi sormuştu, ikisinin ne konuştuğunu bilmiyordum, ama Cookie bir daha eskisi gibi olamamıştı. Belki de on dakika boyunca uzun, kaslı, kahve karamel tenli bir adam güneşte parıldayan gümüş gibi gri gözleriyle ona baktığı içindi. Garrett, kadınları etkilemeyi çok iyi bildiğini belli eden bir tavırla sırıttıktan sonra kanepemin çaprazındaki koltu ğa oturdu. “Anaokulu öğretmeni” dedi. Herhalde Cookie’nin arabası hakkında ne bulduğuyla ilgili sorumu yanıtlıyordu. Ben de o sırada kahveme onu tanınmaz hale getirecek kadar krema ekledim. Cookie’ye göz kırparak, “Swopes” dedim, “büyüdüğünde ne olmak istediğin umurumuzda değil. Cookie’nin arabası hakkında ne bulduğunu öğrenmek istiyoruz.” Cookie’nin gözleri fal taşı gibi açıldı. “Ben im arabam mı?” diye fısıldadı. Garrett, Bay Wong’un durduğunu, yani süzüldüğünü bildiği köşeyi incelerken dalgın dalgın, “Çok komiksin” dedi. “Arabanın eski sahibi anaokulu öğretmeniymiş.” “Yani arabanın benden önceki sahibi mi?” diye soran Cookie kahvesine hiçbir şey katmadan kanepeye, Garrett’m kar şısına oturdu. Garrett gülümsedi. Bunun Cookie’nin Garrett’la konuşur ken kurduğu en uzun cümle olduğunu fark edince ben de gü lümsedim. “Evet. Kadın hız yüzünden bol bol ceza yemiş.”