sonra onun ablasıyla yatağa girmeye ve sonra da onunla evlenmeye papalıktan izin mektubu
gelmesi olası bir ihtimal değil. Hele hele kanunen evli olduğu karısının itibarı lekesiz, karısının
yeğeni de Avaıpa'nın en güçlü adamıyken."
Hayretle iç çektim. "Demek kraliçe kazandı?"
Beni onayladı. "Bir kez daha evet."
"Büyüleyici," dedi. "Sabah en önce o kalkıyor. Bütün gün gülüyor, şarkı söylüyor, göze hoş
görünüyor, zihinleri oyalıyor, kralla beraber duaya kalkıyor, bütün gün onunla ata biniyor,
onunla bahçede yürüyüşler yapıyor, onun tenis oynamasını seyrediyor, papazlar ona
mektuplarını okurken onun yanında bekliyor, onunla kelime oyunu oynuyor, ona felsefe
okuyor, din bilimcisi gibi onunla tartışıyor, bütün gece dans ediyor, maskeli balolar düzenliyor,
yatma vaktine dek süren eğlenceler planlıyor."
"Öyle mi?"
"Mükemmel, mükemmel bir metres," dedi. "Hiç durmuyor. Herhalde ayakta ölecek."
Bir sessizlik oldu. Fincanındakini bitirdi.
"Sonuçta yine aynı yerdeyiz," dedim inanamayarak. "Hiç ilerleme yok."
Bana o sıcak gülümsemesiyle gülümsedi. "Hayır, bence önceki yerinizden daha geridesiniz,"
dedi. "Çünkü şimdi açıktasınız ve bütün avcılar avın farkında. Howardlar'in maskesi düştü.
Şimdi herkes tahta oynadığınızı biliyor. Daha öncesinde tıpkı çoğumuz gibi sadece refah ve
mülk pe-şindeymiş gibi görünüyordunuz, yalnızca biraz daha yırtı336 ¦ Philippa Gregoıy
aydınız. Şimdi hepimiz biliyoruz ki, ağacın en tepesindeki elmanın peşindesiniz. Herkes sizden
nefret edecek."
"Benden değil," dedim öfkeyle. "Ben burada kalacağım."
Başını iki yana salladı. "Benimle Norfolk'a geliyorsun."
Dondum. "Ne demek bu?"
"Kralın artık seninle işi yok,