Kattajjaq. Pirkusirtuk. Nipaqubiit. Bunlar rüyalarından hatırladığı isimlerden sadece
birkaçıydı. Kuzey kutup dairesindeki bütün Gerçek Ġnsanların isimleri, Ģu an yaptıkları Ģey
içindi.
Bir dizi ritmik notayla baĢladı.
Ses tellerini nefesli bir çalgıyı çalar gibi kullanıyordu.
Notalar buzdan yukarılara yükseliyor ve ġafak Tanrıçası'nın ıĢığına karıĢıyordu.
Ritmik motifi tekrarladı; ama bu sefer notalar arasında kısa duraksamalar yaptı.
Adam onun nefesini ciğerlerine çekiyor, kendi nefesini ona ekliyor ve kızın ağzına
geri üflüyordu.
Kızın dili yoktu buna rağmen ses telleri bozulmamıĢtı. Ġkisi birlikte pürüzsüz ve
yüksek notalar üretiyordu.
Kız onun boğazından müzik çıkarırken adam da kıza müziğini veriyordu. Açılan
ritmik motifler gittikçe hızlanarak birbirinin üstüne biniyordu. Notaların dizimi daha
karmaĢık olmaya baĢlamıĢtı; obua gibi bir flüt ve insan sesine benzer bir sesle gırtlaktan
çıkan bu Ģarkı ġafak Tanrıçasının boyadığı buzulların kilometrelerce ötesinden
duyulabilirdi.
Ġlk yarım saatin her üç dakikasında nefes almak için ara verdiler. Bu alıĢtırmalar
sırasında çoğu kez kahkahalarla boğuluyorlardı. Kızın ip-iĢaretlerinden, gırtlaktan Ģarkı
söyleyen diğer kiĢiyi güldürmenin, iĢin kadınca bir eğlencesi olduğunu anlıyordu. Ama bu
gece kahkaha olmayacaktı.
Notalar yeniden baĢladı.
ġarkıyı bir insan söylüyormuĢ gibi doğaçlama olarak derinden bas ve tiz flüt
sesleriyle devam ediyordu. ġimdi kızın yaptığı gibi, birbirlerinin ses tellerine üfleyerek
kelimelere Ģekil verebiliyorlardı. Gece boyunca Ģarkılar konuĢuyordu; boğazını ve ses
tellerini karıĢık bir enstrüman gibi kullanan Sessizlik kelimelere Ģekil veriyordu.
Doğaçlama yapıyorlardı. Biri ritim değiĢtirdiğinde, diğeri onu takip etmek
zorundaydı. Crozier bunun seviĢmeye çok benzediğini düĢünüyordu.
Sesler arasında nefes almak için gizli bir boĢluk keĢfetmiĢti. Böylece daha uzun,
derin ve net notalar çıkarabiliyordu. Ritim neredeyse doruk noktasında hızlanıyor ve sonra
yavaĢlıyor, sonra tekrar hızlanıyordu. Lideri takip etmek gibiydi: Bir ileri ve bir geri, biri
tempo ve ritmi değiĢtiriyor, diğeri bir sevgili gibi yanıtlıyor, sonra diğeri öne çıkıyordu. Bu
Ģekilde bir iki saat boyunca ve hatta bazen yirmi dakika ya da daha fazla süre nefes
almaksızın gırtlaktan Ģarkı söylüyorlardı.
Crozier'ın diyafram kasları acıyor, boğazı yanıyordu. Çıkarttıkları notalar ve ritim,
herhangi bir enstrümanın yarattığı bir sonattaki ya da senfonideki seslerden daha
karmaĢıktı.
Kızın liderlik etmesine izin verdi. Her ikisinin çıkarttığı tek ses, aslında kızın adamı
kuHânarak çıkardığı sesti. Adam teslim oluyordu.