Collins'in gözkapağından bir parça hâlâ yerindeydi. Goodsir o parçayı aĢağı çekip
gözün altındaki deriye dikti. Bu dikiĢler Col-lins'i yıllarca idare edebilirdi. Tabii eğer Collins
hayatta kalırsa.
Yüze yapılan operasyon bitmiĢti ve Ģimdi sırada yanıklarla pençe yaraları vardı.
Yanıklar yüzeyseldi. Pençelerin açtığı yara ise kaburga kemiğine kadar inmiĢti.
Goodsir, Lloyd'a sağ eliyle feneri tutup sol eliyle de yanıklara merhem sürmesini
söylemiĢti, kendisi ise Collins'in gövdesindeki küçük yarıkları dikiyordu. Omuzdaki ve
boyundaki kanama azalarak devam ediyordu. Eğer alevler deriyi ve damarları yeterince
yaksaydı Collins bu kadar kan kaybetmeyecekti.
Ġçeriye baĢka hastalar da taĢınıyordu; ama hiçbiri Collins kadar ağır durumda
değildi. Sadece yanıkları vardı ve birkaçı dıĢında hepsi yangından hafif yaralarla
kurtulmuĢtu. Collins'in ameliyatı bitmek üzereydi; Goodsir feneri sedyenin üstündeki
çengele astı ve Lloyd'u diğer hastalarla ilgilenmesi için gönderdi.
Doktor, uyanmaya baĢlayan Collins'e uykuya dalması için afyon verdi ve kafasını
çevirdiğinde YüzbaĢı Fitzjames ile karĢılaĢtı.
YüzbaĢı da doktor gibi kan ve ise bulanmıĢtı. Goodsir'e "YaĢayacak mı?" diye
sordu. Goodsir elindeki neĢteri bir kenara bırakıp Tanrı bilir, der gibi YüzbaĢı'ya baktı.
Fitzjames baĢını salladı. "Yangın kontrol altına alındı," dedi, "Bilmek isteyeceğinizi
düĢündüm."
Goodsir de baĢını salladı, hâlbuki son bir saattir yangın aklından tümüyle çıkmıĢtı.
"Lloyd, Bay Downing," dedi. "Bay Collins'i ön bölmeye en yakın karyolaya taĢır mısınız
lütfen?" dedi. "En sıcak yer orası."
Fitzjames, "Alt güvertedeki marangoz deposunun tamamı yandı," diye devam etti.
"Yiyeceklerimizin büyük bir kısmı ile Yiyecek Odası da yandı. Konserve gıdalarımız artık
yok. En alt güvertede hasar olduğuna eminiz ama henüz inip bakmadık."
"Yangın nasıl baĢladı?" diye sordu cerrah.
"O Ģey lumbuzdan içeri girmeye çalıĢırken Collins ya da adamlarından biri feneri
ona fırlatmıĢ."
Goodsir, "Peki yaratığa ne olmuĢ?" dedi. Doktor o kadar yorgundu ki kanlar içindeki
sedyeye tutunmasaydı yere yuvarlana-caktı.
"Geldiği gibi gitmiĢ olmalı," dedi Fitzjames. "En alt güvertenin ön lumbuzundan
gitmiĢtir. Ya da hâlâ orada bekliyor olabilir. Her lumbuzun önüne silahlı adam koydum. Alt
güverte çok soğuk ve bu yüzden yanm saatte bir nöbetçileri değiĢtirmemiz gerekecek."
"Collins yaratığı yakından gören tek kiĢi. Buraya onunla konuĢmak için gelmiĢtim.
Diğerleri sadece o Ģeyin alevler arasındaki siluetini görmüĢ; gözlerini, diĢlerini, pençelerini,
beyaz ya da siyah gölgesini. Teğmen Le Vesconte adamlarına ateĢ açtırmıĢ; ama kimse
kurĢunların yaratığa isabet ettiğini görmemiĢ. Her yer kan içinde; ancak yaratığın kanı mı
belli değil. Collins'le konuĢabilir, miyim?"