ayıların çoğu gibi kutup buzunda yaĢayan, karada avlanıp yaĢamayan, belki de yaĢamak
için kutup ayılarını avlayan böylesine büyük bir yaratığın geriye kemik, fosil ya da baĢka bir
iz bırakmayacağını düĢünüyor... en azından Ģimdiki teknolojiyle bunlara ulaĢamayız."
Erebus'a doğru yürümeye baĢladılar.
"Harry, söylesene. Terörde neler oluyor?"
"Üç gün önce neredeyse isyan çıkacaktı, onu mu soruyorsun?"
"Gerçekten de isyan çıkacak mıydı?"
Peglar omuz silkti. "Çirkin bir olaydı. Her subayın korktuğu Ģeylerdir bunlar.
Kalafatçı yardımcısı Hickey ve iki üç tane baĢka ajitatör tayfalara propaganda yapmıĢ.
Tam bir sürü zihniyetiyle hareket ettiler. Crozier onları ustaca yatıĢtırdı. ÇarĢamba günü
Crozier'ın kalabalığı böyle yatıĢtırdığını görünce, bu iĢi kimsenin ondan daha iyi
yapamayacağına inandım."
"Sorun Eskimo kadından mı kaynaklandı?"
Peglar baĢıyla onayladı, sonra Galler peruğuyla atkısını daha sıkı sardı. Rüzgâr
Ģimdi canını yakmaya baĢlamıĢtı. "Hickey ve tayfaların çoğunluğu kadının geminin
gövdesinden dıĢarıya yol açtığını Noel'den önce öğrenmiĢler. Karnaval gününe kadar istediği zaman halat odasına girip çıkıyormuĢ. Bay Honey ve yardımcıları gövdeyi onarmıĢlar
ve Karnaval yangını çıkmadan önce Bay Irving dıĢarıdaki buz tüneli yıkmıĢ."
"Hickey ve diğerleri de bunun çıkan yangınla bir ilgisi olduğunu düĢünmüĢler, öyle
mi?"
Peglar yine omuz silkti. Bu hareket hiç olmasa biraz olsun üĢümesini engelliyordu.
"Bildiğim kadarıyla buzdaki yaratığın o kadın olduğuna inanıyorlar. En azından onun eĢi
olduğuna. Tayfaların çoğu aylar öncesinden onun bir pagan cadı olduğuna ikna
olmuĢlardı."
"Erebusdaki tayfaların çoğu da böyle düĢünüyor," dedi Bridgens. DiĢler takırdıyordu.
Ġki adam hızlandılar ve yan yatmıĢ gemiye doğru ilerlediler.
"Hickey'in güruhu akĢam çörek almaya geldiğinde kadını tuzağa düĢürecekti," dedi
Peglar. "Ve boğazını keseceklerdi. Belki de bunu resmi bir törene dönüĢtüreceklerdi."
"Peki bunu neden yapamadılar, Harry?"
"Her zaman bir ispiyoncu çıkar," dedi Peglar. "YüzbaĢı Crozier bunu öğrendiği
zaman -ki muhtemelen olayın gerçekleĢeceği saatten birkaç saat önce öğrenmiĢtir bunukızı orta güverteye sürükledi, subaylar ve tayfaların katıldığı bir toplantı düzenledi. Nöbetçileri bile toplantıya çağırdı ki bu görülmemiĢ bir Ģey."
Yürümeye devam ederlerken Bridgens solgun yüzünü Peglar'a doğru çevirdi. Hava
hızla kararıyor, rüzgâr kuzey-batıdan esiyordu.
"Yemek saatiydi," diye devam etti Peglar, "ama YüzbaĢı masaların açılmasına izin
vermedi ve herkesin orta güvertede oturmasını söyledi. Sandık ya da fıçıların üzerine
değil, yere. Silahlı subayların da yanında ayakta durmalarını söyledi. Eskimo kadını sanki