Test Drive | Page 247

Sonra gördüğü rüyaların en korkuncunu görüyor. Bu yabancı, M'Clintock ve Hobson'un karıĢımı, Ģimdi iki iskeletin bulunduğu filikadan bakmıyorlar. Genç Francis Rawdon Moira Crozier'ın caclı-Katolik Memo Moira ile gizlice bir Katolik ayinine katılıĢını izliyorlar. Bu, Crozier'ın hayattaki en büyük sırlarından biriydi. Değil sadece Memo Moira'yla beraber bu yasak ayine katılması, kutsal ekmeği yemesi de büyük bir suçtu. Ama bu M'Clintock-Hobson karıĢımı yaratık titreyen Crozier'ın üzerinde çömez bir rahip gibi duruyor - Crozier kah bir çocuğa, kah ellilerinde bir adama dönüĢüyor. Crozier parmaklığa yaklaĢıyor, diz çöküyor, baĢını geriye atıyor, ağzını açıyor ve yasak ayin ekmeğini -Ġsa'nın vücudunu- yemek üzere dilini dıĢarı çıkartıyor; Crozier'ın oturduğu köydekiler ve ailesi bunu bir tür yamyamlık olarak görürdü. Ama garip bir Ģeyler var. Üzerine çöken gri saçlı, beyaz elbiseli rahip yere, parmaklığa ve Crozier'ın üzerine su damlatıyor. Ayrıca rahip bir çocuğun bakıĢ açısından görülmesine rağmen aĢırı derecede büyük, devasa, ıslak, kaslı; diz çöken çocuğun üzerine doğru yürüyor, gölgesiyle onu kapatıyor. Bu bir insan değil. Crozier çıplak bir halde dizlerinin üzerine çöküyor, baĢını geriye atıyor, gözlerini kapatıyor ve kutsal ekmeği almak için dilini uzatıyor. Üzerine çöken ve su damlatan rahibin elinde kutsal ekmek yok. Aslında elleri de yok. Su damlatan bu yaratık parmaklığa doğru eğiliyor, normalden daha fazla yakınlaĢıyor ve insana ait olmayan çenesini sonuna kadar açıyor. Sanki yenmesi gereken kutsal ekmek Crozier'mıĢ gibi. "Her Ģeye kadir büyük Tanrı ve Ġsa," diye fısıldıyor M'Clintock-Hobson karıĢımı biçim. "Her Ģeye kadir büyük Tanrı ve Ġsa," diye fısıldıyor YüzbaĢı Francis Crozier. "Bilinci açıldı," diyor Doktor Goodsir Bay Jopson'a. Crozier inliyor. "Komutanım," diyor cerrah Crozier'a. "Doğrulabilir misiniz? Gözlerinizi açıp doğrulacak kadar gücünüz var mı? ĠĢte böyle YüzbaĢım." "Günlerden ne?" diye soruyor Crozier zayıf bir sesle. Açık kapıdan ve fenerinden gelen zayıf ıĢık bile duyarlı gözlerini kamaĢtıran, acı veren bir güneĢ ıĢığı gibi geliyor ona. "Bugün salı, ocak ayının on birinci günü. YüzbaĢım," diyor yardımcısı. Ve ekliyor: "1848 yılındayız." "Bir haftadır çok hastaydınız," diyor cerrah. "Son günlerde pek çok kez sizi kaybettiğimize emin oldum." Goodsir, Crozier'a içmesi için biraz su veriyor. "Rüya görüyordum," diyebiliyor Crozier buz gibi suyu içtikten sonra. Etrafındaki buzlu çarĢaflar içinde kendi kokusunu alabiliyor. "Son saatlerde çok yüksek sesle inliyordunuz," diyor Goodsir. "Bu sıtmalı rüyalarınızdan hatırladığınız var mı?"