Test Drive | страница 232

-ve daha da fazlasını- üstlerimin uygun gördüğü kaçınılmaz ceza kesinleĢince ben de ceza alacağım ve almalıyım. YüzbaĢı Fitzjames'e baktım. YüzbaĢı Crozier'ın kendine yönelttiği bütün suçlamalar Erebus 'un kaptanı için de geçerliydi. Bu karnavalın hazırlanıĢını denetlemeyen Crozier değil, Fitzjames'di. Fitzjames'in yüzü kayıtsız ve solgun görünüyordu. BakıĢları bir noktada sabitlenmiyordu. Aklı baĢka yerdeydi. Ben kendi sorumluluğumu mahkeme önünde kabul edene kadar diye devam etti Crozier, bu üç tayfanın cezalandırılmasıyla yetineceğiz. Yargılanmaları hem Terörden hem de Erebus lan. subaylarca adil bir biçimde yapılmıĢ, geminin kurallarını ihlal etmek ve arkadaĢlarının hayatlarını tehlikeye sokmaktan suçlu bulunmuĢlardır. Lostromo ÇavuĢ Johnson... Terörün iri ve yetenekli lostromo ÇavuĢu, daha önce YüzbaĢı Crozier'la beraber Terör gemisiyle güney kutbunda beĢ yıl geçirmiĢ olan Thomas Johnson öne çıktı ve Aylmore'un kapağa bağlanmasını istedi. Bir sandığın üzerine deri kaplı bir kutu çıkardı, kutunun süslü pirinçten kapağını açtı. Garip bir biçimde kapağın içi kırmızı kadifeyle kaplıydı. Bu kadifenin üzerinde tutula tutula siyahlanmıĢ sapıyla ucu bükülmüĢ kırbaç duruyordu. Ġki denizci Aylmore'ı sağlam bir biçimde bağladılar. ÇavuĢ Johnson kırbacı havaya kaldırdı ve denemek için kalın bileğiyle bir kere savurdu. Bu gösteri için yapılmıĢ bir hareket değil, az sonra gerçekleĢecek olan çirkin ceza için yapılan bir hazırlıktı. Kırbacın dokuz kuyruğu vardı - daha önce gemide bunun Ģakasının çok yapıldığını duymuĢtum. Kırbaç havada fark edilir, duyulur ve korkunç bir biçimde sakladı. Her bir kuyruğun ucunda küçük düğümler vardı. Olanlara inanamıyordum. Orta güvertenin bu kalabalık, ter kokan kasvetli havasında, güvertenin tavanı üstümüze çökmüĢ gibi hissederken Johnson in, adamları böylesine sert bir biçimde kırbaçlaması bana olanaksız bir Ģey gibi geliyordu. Küçüklüğümden beri "bir kırbaç savuracak yer yok" deyimini çok duymuĢtum ama o ana kadar bunun ne demek olduğunu tam olarak anlayamamıĢtım. Bay Aylmore'un cezasını uygulayın dedi YüzbaĢı Crozier. Trampetler yine çalmaya baĢladı ve aniden kesildi. Johnson yana doğru bir adım attı, ayağını ringdeki bir boksör gibi yana açtı, kırbacı geriye attı, sonra Ģiddetli, ani ama düzgün bir kol hareketiyle ileri doğru savurdu; kırbacın ucundaki düğümler etrafta toplanmıĢ tayfaların birkaç metre yakınından geçiyordu. Kırbacın ete çarpıĢını asla unutmayacağım. Aylmore çığlık attı - bazıları daha sonra bu sesin Siyah Oda'daki kükremeden daha da hayvani bir ses olduğunu söyleyeceklerdi. Adamın ince, solgun sırtında hemen kırmızı kırbaç izleri oluĢtu; ben dahil kapağın en yakınında duran tayfaların suratına kan damlaları sıçradı.