yaz gecelerinden çok daha soğuk olmakla birlikte benzer bir heyecan taĢıyordu içinde. Er
Hammond, Er Daly ve ÇavuĢ Tozer'ın en arkada, eldivenlerini çıkarmıĢ, ateĢe hazır halde
olup olmadıklarını kontrol etti.
"Bu Karnavalın tayfaları bu kadar heyecanlandırması garip, değil mi YüzbaĢım?"
dedi Bay Blanky.
Crozier ancak homurdanabildi yanıt olarak. Bu öğlen son viskisini içmiĢti. Gelecek
gün ve geceler onu korkutuyordu.
Blanky ve arkadaĢları öyle hızlı yürüyorlardı ki Crozier onların önde gitmesine izin
verdi. Irving'i hafifçe kolundan çekti, genç Teğmen yan yana yürüdüğü Teğmen Little,
cerrahlar Peddie ve McDonald, marangoz Honey ve diğerlerinden ayrıldı.
"John," dedi Crozier önde yürüyen subayların ve arkada yürüyen Deniz
Piyadelerinin onları duyamayacağından emin olunca. "Bayan Sessizlik'ten bir haber var
mı?"
"Hayır, YüzbaĢım. Yarım saat önce Halat Odasına kendim baktım. Ama küçük arka
kapısından çıkmıĢtı bile."
Crozier, Aralık ayının baĢında Irving'in Eskimo misafirlerinin beklenmedik
yolculuğuna iliĢkin verdiği raporu ilk duyduğunda, bu dar buz tünelini yıktırmak, geminin
pruvasını kapatmak ve güçlendirmek, kadını bir daha içeri almamak üzere buza göndermek gelmiĢti içinden.
Ama böyle yapmamıĢtı. Bunun yerine Teğmen Irving'e Bayan Sessizlik'i mümkün
olduğu kadar çok gözetleyecek üç adam ayarlaması ve yapabilirlerse kadını buzda da
takip etmekle görevlendirmesi emrini vermiĢti. ġimdi kadar, Irving geminin pruvasının
arkasına saklanıp orada saatlerce beklemiĢ olmasına rağmen Bayan Sessizlik'in arka
tarafta çıktığını görmemiĢlerdi. Sanki kadın, buzdaki yaratıkla yaptıkları ayine benzer
buluĢmaları sırasında Irving'i görmüĢ, Teğmen'in kendisini görmesini ve duymasını istemiĢ
ve bu kadar görmesinin yeterli olduğuna karar vermiĢti. Bu günlerde sadece gemide
kendisine verilenlerle idare ediyor ve Halat Odasını sadece uyumak için kullanıyor gibiydi.
Crozier'ın bu yerli kadını hemen dıĢarı atmamasının basit bir nedeni vardı: Adamları
yavaĢ yavaĢ açlıktan ölecekleri bir süreç içine girmiĢlerdi ve ilkbahara, hele gelecek yıla
kadar ellerinde yiyecek bir Ģey kalmayacaktı. Eğer Bayan Sessizlik kıĢın ortasında buzda
taze et bulabiliyorsa -belki de fok balıklarını ya da deniz ayılarını tuzakla yakalıyordu- bu
durumda Crozier ve adamlarının hayatta kalabilmek için avlanmayı ondan öğrenmeleri
gerekiyordu. Hayatta kalan yüz küsur tayfa arasında ciddi anlamda bir avcı ya da balıkçı
bulunmuyordu.
Crozier, Irving'in utanarak ve kendisini bolca eleĢtirerek anlattığı, yaratığın kadınla
beraber müzik yaptığına ve yaratığın ona yiyecek getirdiğine dair hikâyeyi ise
önemsemedi. YüzbaĢı, Bayan Sessizlik'in büyük bir beyaz ayıyı -tabii o Ģey bir ayıysatıpkı bir Ġngiliz av köpeği gibi avladığı balık, fok ya da denizaygırını kendisine getirecek
Ģekilde eğitebileceğine inanmıyordu. Müziğe gelince... Saçmaydı.
Bayan Sessizlik bugün de ortadan kaybolmayı seçmiĢti.