"Peki, gemilerimizde saklanmaya devam edersek daha kaç tane adam
kaybedeceğiz?" diye sordu Fitzjames. Gülümsemeye devam ediyordu, sanki aklı baĢka
yerdeydi. "Hem 1824te Parry'yle çıktığın seferde Venedik Karnavalı iĢe yaramıĢtı."
Crozier baĢını iki yana salladı. "Onu yaptığımızda buza saplanıp kalalı henüz iki ay
olmuĢtu," dedi yumuĢak bir sesle. "Ayrıca Parry ve Hoppner fanatik denilecek kadar
disiplinliydiler. Bütün o eğlence ve tiyatro düĢkünlüklerine rağmen Edward Parry 'dağıtmadan eğlenin", 'karnavallarda aĢırıya kaçılmayacak' dereli hep. Bizim gemilerde ise o
kadar iyi disiplin yok, James."
Fitzjames sonunda dikkati dağılmıĢ halinden kurtuldu. "YüzbaĢı Crozier," dedi
kabaca. "Beni gemimde disiplini sağlayamamakla mı suçluyorsunuz?"
"Hayır, hayır," dedi Crozier. Genç adamı bununla suçlayıp suçlanmadığını
bilmiyordu. "Sadece buzda geçirdiğimiz üçüncü yıl olduğunu söylüyorum. Parry ve
Hoppner'le yaptığım seferdeki gibi üçüncü ayımızda değiliz. Bu kadar süreden sonra
hastalıklar ve çöken moral nedeniyle disiplin de gevĢer ister istemez."
"Bu da tayfaların eğlenmesine izin vermemiz için iyi bir neden değil mi?" diye sordu
Fitzjames. Sesinde kırgınlık vardı. Solgun yanakları üstünün kapalı eleĢtirisinden dolayı
kızarmıĢtı.
Crozier iç çekti. Bu lanet olası maskeli baloyu durdurmak için artık çok geç diye
düĢündü. Adamlar çok hevesliydiler ve Erebus'ta karnavalı organize eden kiĢiler isyan
çıkarmaya en eğilimli kiĢilerdi. Bir kaptanın en büyük yeteneği isyanın çıkmasını önlemekti.
Bu karnavalın onları bir isyandan uzaklaĢtırdığını mı yoksa isyana daha mı çok
yaklaĢtırdığını gerçekten bilmiyordu.
"Peki," dedi sonunda. "Ama tayfalar bir topak, bir damla bile kömür, lamba yağı ve
eteri boĢa harcamayacaklar."
"Sadece meĢale kullanacaklarına söz verdiler," dedi Fitzjames.
"Ayrıca o gün fazladan içki ya da yemek verilmeyecek," diye ekledi Crozier. "Bugün
yiyecek oranlarını azalttık. Ġkimizin de tam olarak onaylamadığı bir maskeli karnaval için
bunu değiĢtirecek değiliz."
Fitzjames baĢıyla onayladı. "Bu hafta karnavalda önce Teğmen Le Vesconte,
Teğmen Fairholme ve en iyi atıcılardan oluĢan bir takım avlanmaya gidecekler. Eğer
avcılar elleri boĢ dönerse tayfalar az yemeğe razılar."
"Üç aydan beri buna razı olmaya mecburlar zaten," dedi Crozier. Daha arkadaĢça
bir sesle ekledi: "Pekâlâ, James. Geri döneceğim." Fitzjames'in dar kamarasının kapısında
durdu. "Bu arada, neden yelkenleri yeĢile, siyaha ve baĢka renklere boyuyorlar?"
Fitzjames, yine aklı baĢka yerde, gülümsedi. "Hiçbir fikrim yok, Francis."
31 Aralık 1847 Ģafağında hava soğuk ama durgundu aslında Ģafak yoktu tabii.
Terör'de Bay Irving'in sorumlu olduğu termometre -73 dereceyi gösteriyordu. Dikkate
değer bir rüzgâr yoktu. Bulutlar gece boyunca hareket etmiĢti; Ģimdi bütün ufku kaplıyordu.
Çok karanlıktı.