Bu Ģu anda önemli değildi. Bayan Sessizlik buradan en fazla birkaç dakika önce
ayrılmıĢtı ve John Irving kadının karanlıkta nereye gittiğini öğrenmeye kararlıydı. Sadece
nereye gittiğini değil, bu kadar kalın buz üstünde ve böylesine korkunç bir soğukta mucize
eseri de olsa kadının avlanıp avlanmadığını da öğrenmek istiyordu.
Eğer avlanıyorduysa, herkesin hayatı kurtulmuĢ olabilirdi. Teğmen Irving diğerleri
gibi konserve yiyeceklerin zarar gördüğünü duymuĢtu. Her iki gemide de önümüzdeki
yazdan önce ellerindeki erzakın biteceğine dair söylentiler dolaĢıyordu.
Irving deliğe sığmadı.
Yandaki tahtaları zorlamaya kalktı ama bu menteĢeli parça dıĢında kalan tün ahĢap
kaya gibi sağlamdı. Gövdedeki kırk beĢ santime bir metrelik açıklık dıĢarıya açılan tek
kapıydı. Ve Ir-ving'in gövdesi çok kalın geliyordu buna.
Paltosunu, ağır kazağını, atkısını, kepini ve Galler peruğunu çıkardı, önündeki dar
açıklıktan dıĢarı attı onları... Gemideki en zayıf adamlardan biri olmasına rağmen, omuzları
ve vücudunun üst kısmı hâlâ fazla geniĢ geliyordu. Irving ikinci kazağını ve onun altına
giydiği pamuk süveteri çıkardı ve bunları da önündeki siyah açıklıktan dıĢarı attı.
Eğer geminin gövdesindeki bu açıklıktan geçemezse yukarıya çıktığında, neden en
alt güverteye inip ele elbisesiz yukarı çıktığının hesabını vermek zorunda kalacaktı.
Sonunda deliğe sığdı. Ucu ucuna. Homurdanarak ve küfrederek, pamuk gömleğinin
düğmelerinin kopmasına aldırmadan dar boĢluktan geçti.
Geminin dıĢında, buzun altındayım, diye düĢündü. Bu durum ona gerçekdıĢı gibi
geliyordu.
Buzun içinde, pruva ve pruva direği civarında oluĢmuĢ, dar bir mağaradaydı.
Elbiselerini giyecek alana sahip olmadığı için onları eline alıp yoluna devam etti. Geri
dönüp halat odasında kalan fenerini almayı aklından geçirdi ama birkaç saat önce
güvertede nöbetçiyken dolunayın gökyüzünü aydınlattığını hatırladı. Sonunda, fener yerine
levyeyi aldı eline.
Buz mağarasının uzunluğu cıvadranın uzunluğuna eĢit olmalıydı. Ve muhtemelen
de bu yer geçen yaz buzdaki değiĢimlere ayak uydurarak hareket eden geminin ön
tarafının hareketleri sonucu oluĢmuĢtu. Sonunda Irving tünelden çıktı ama dıĢarıda olduğunu anlamadan önce birkaç saniye daha sürünmesi gerekmiĢti. Ġnce cıvadra, onun
bağlı duran küpeĢteyle beraber oluĢturduğu kütle, donmuĢ yelkenler Irving'in üzerinde
yükseliyor, sadece gökyüzünü görmesini engellemekle kalmıyor, güvertede nöbet
tutanların onu görmesini de engelliyordu. Burada, cıvadranın ötesinde, Terör gemisinin
yükselen bir siyah siluetten ibaret kaldığı bu noktada buz sadece gemiden gelen birkaç
cılız fenerin ıĢığıyla aydınlanıyor, Irving'in önündeki yol buz bloklarının ve basınç sırtlarının
oluĢturduğu karmaĢa boyunca devam ediyordu.
ġiddetle titreyen Irving kat kat elbisesini üzerine giydi. Elleri, kazağının düğmelerini
iliklemesini engelleyecek kadar çok titriyordu ama sonunda ilikledi. Paltosunu üzerine
alması çok daha zor oldu ama bunun hiç değilse düğmeleri daha büyüktü. Paltosunu
üzerine geçirene kadar soğuktan donmuĢtu.