verilen yemekler Donanmanın diğer tüm birimlerine verilenlerden daha zengin içerikliydi.
Üsteğmen, Ģimdi ise YüzbaĢı olan James Fitzjames en az altı kilo vermiĢti. Üniforması ona
bol geliyordu. Çocuksu kıvırcık saçları, kepinin ya da Galler peruğunun altından çıkıyordu.
Fitzjames'in her zaman dolgun yüzü Ģimdi solgun ve gergindi. Mum ya da fener ıĢığında
yanaklarının zayıflığı fark ediliyordu.
Komutanın herkesin ortasındaki Ģakacı ama kesin emirler veren tavrında bir
değiĢiklik olmamıĢtı; ama Crozier'la yalnız kaldıklarında Fitzjames artık daha az
konuĢuyor, daha az gülümsüyor, sık sık dikkati dağılıyor ve zavallı bir görünüme
bulunuyordu. Bu belirtiler, melankolinin ne elemek olduğunu çok iyi bilen Crozier'ın
gözünden kaçmıyordu. Crozier zaman zaman bir aynaya baktığını hissediyordu, ama bu
hayali aynada kendisine bakan kiĢi, bu melankolik yüz, hiçbir değeri olmayan bir Ġrlandalı
değil, güzel konuĢan bir Ġngiliz beyefendisiydi.
Üç Kasım Cuma günü Crozier yanına bir dolu bir tüfek alarak Terör ve Erebus
arasındaki yolu tek baĢına geçti. Eğer o Ģey kendisini öldürmeyi kafasına koyduysa, diye
düĢündü Crozier, yanında birkaç tane daha adam olmasının pek bir önemi yoktu. Sör
John'un yanında birkaç kiĢinin olması sonucu değiĢtirmemiĢti.
Crozier Erebus'a sağ salim ulaĢtı. Fitzjames'le durumu konuĢtular - adamların
morali, ayin yapmak istemeleri, konserve yiyeceklerin durumu ve YılbaĢından sonra
yiyeceklerde bir azalmaya gitme zorunluluğundan bahsettiler. Pazar günü her iki geminin
mürettebatının ortak ayin yapmasının iyi olacağına karar verdiler. Gemilerde vaaz
verebilecek kimse kalmadığı için - bir önceki Haziran ayında vaazları Sör John veriyordu bu iĢi yapmak her iki geminin kaptanına kalmıĢtı. Crozier bu iĢi yapmaktansa diĢlerini çektirmeyi yeğlerdi ama bunun bir zorunluluk halini aldığını fark etti.
Tayfalar tehlikeli bir ruh hali içindeydiler. Crozier'ın yardımcısı Teğmen Edward Little
7erö^deki tayfaların geçen yaz vurdukları ayıların diĢlerini ya da pençelerini muska yapıp
boyunlarına astıkları raporunu verdi. Teğmen Irving, Bayan Sessizlik'in halat odasında
saklandığı haberini verdiğinde bunu duyan tayfalar romlarından ve yiyeceklerinden
arttırdıklarını en ait güverteye koyuyorlar, bir cadıya ya da bir azizeye kendilerini
bağıĢlamasını istercesine adaklarda bulunuyorlardı.
"Senin Ģu eski maceran aklıma geldi," dedi Fitzjames çıkmaya hazırlanan Crozier'a.
"Hangi maceram?"
"Parry'yle beraber kıĢı geçirdiğiniz sırada Hoppner'in düzenlediği Büyük Venedik
Karnavalı," dedi Fitzjames. "Hani senin zenci uĢak kılığına girdiğin eğlence."
"Ne olmuĢ ona?" diye sordu Crozier atkısını boynuna ve yüzüne sararken.
"Sör John'un deposunda sandıklar dolusu maske, giyecek ve kostüm var," dedi
Fitzjames. "Onları kiĢisel eĢyaların arasında buldum."
"Öyle mi?" Crozier ĢaĢırmıĢtı. Ġzin verilese haftada altı kere ayin düzenleyecek olan
Ģu yaĢlı geveze, sık sık gülmesine rağmen yapılan esprilerin hiçbirini anlamayan bu adam,
Parry'nin sevdiği bu uçarı kıyafetlerle dolu sandıkları yanında getirecek son komutandı.