Crozier bu adamları asmaz, diye düĢündü John Irving. Ama YüzbaĢı son haftalarda
oldukça ters davranıyordu ve korkunç cezalar verebilirdi. Gemideki herkes birkaç hafta
önce YüzbaĢı'nın ManĢonu en alt güverteden kömür taĢıması için verilen emirlere
uymamaya devam ederse farelerin çiğnediği arkadaĢı Walker'ın yanına tıkmakla tehdit
ettiğini biliyordu. Bu cezayı Ģimdi verse kimse ĢaĢırmazdı.
Diğer taraftan, "Ne gördüm ki?" diye düĢündü Teğmen. Bir mahkeme kurulursa,
elimi Ġncil'e basıp ne gördüğümü söyleyeceğim? Sıra dıĢı bir eyleme Ģahit olmamıĢtı.
Onları cinsel birleĢme anında ya da daha baĢka bir uygunsuz pozisyonda suçüstü yakalamamıĢtı. Irving hızla alıp verilen solukları, yaklaĢan bir fener ıĢığına karĢı birbirlerini
uyaran fısıltıları duymuĢtu. Sonra her ikisini de pantolonlarını ve diğer elbiselerini giymeye
çalıĢırken görmüĢtü.
Ama bunlar da normal Ģartlarda asılmalarına yeterdi. Ama burada, buzda, eğer
kendilerini kurtaran olmazsa ayları ya da yılları kalmıĢken aynı ceza verilir miydi?
John Irving yıllar sonra ilk kez oturup ağlamak istedi. Bir anda hayatı beklemediği
kadar karmaĢıklaĢmıĢtı. Eğer bu iki eĢcinseli rapor ederse hiçbir subay arkadaĢı ya da astı
ona eskisi gibi bakmayacaktı.
Eğer bu iki adamı ihbar etmezse, kendini Hickey'in sonsuz hakaretlerine boyun
eğmiĢ sayacaktı. Cesaret gösterip de olanları anlatmamasını geri kalan haftalar ya da
aylarda bir Ģantaj aracı olarak kullanabilirlerdi. Ayrıca dıĢarıdaki karanlıkta ya da kamarasında yatarken rahat olamayacaktı - gerçi bu beyaz canavarın onları sırayla öldürdüğü
bu ortamda rahat olmak pek mümkün değildi. Manson'un beyaz ellerinin boğazına
yapıĢacağı anı bekleyecekti sürekli.
"Ah, lanet olsun," dedi yüksek sesl R|K