Test Drive | Page 109

14 GOODSIR Doktor Harry D. S. Goodsir'ün özel günlüğünden. 4 Haziran 1847 Stanley'le beraber yaralı Eskimo'yu soyduğumuzda adamın bir tılsım taktığını hatırlattılar bana. Bu tılsım düz, pürüzsüz, yumruğumdan küçük bir taĢtan yapılmıĢtı ve beyaz bir ayı biçimindeydi. Sanki taĢ yontulmamıĢtı da doğal hali öyleydi ve uzun boyunlu, küçük kafalı, güçlü, gergin bacaklı ve öne doğru hamle yapmıĢ bir hayvanı çok güzel yansıtıyordu. Buzda adamın yarasını incelerken tılsımı görmüĢ ve önemsemem iĢtim. Er Pilkington'un tüfeğinden çıkan kurĢun adamın göğsüne, tılsımın iki santim altına girmiĢ, üçüncü ve dördüncü kaburga arasındaki eti ve kasları yırtmıĢ (üstteki kaburgaya çarparak hafifçe yön değiĢtirmiĢ), sol ciğerini delmiĢ, omurgasına saplanmıĢ, oradaki pek çok siniri zedelemiĢti. Onu kurtarmama olanak yoktu - daha önceki deneyimlerimden böyle bir yere saplanmıĢ kurĢunu çıkarmaya çalıĢmanın ani ölüme yol açtığını biliyordum. Ayrıca, ciğerin içindeki kanamayı da önleyemezdim. Ama elimden geleni yaptım, adamı revire taĢıttım. Cerrah Stanley'le beraber burada ameliyata baĢladık. Gemiye döndükten bu yana bir buçuk saat geçmiĢti ve en acımasız aletlerimizle ve büyük bir enerjiyle yaranın altını üstüne getirdik, sonunda kurĢunun omurgada nereye saplandığını tespit ettik. Bu durum adamın ölümünün yakın olduğunu gösteriyordu. Ama bu sıra dıĢı biçimde uzun boylu, güçlü kuvvetli, gri saçlı vahĢi henüz bu teĢhisimize direniyordu. YaĢamaya devam etti. YırtılmıĢ ve kanayan ciğerlerinden nefes alıyor, sürekli kan tükürerek öksürüyordu. Rahatsız edecek derecede -Eskimolar için-açık renkli gözleriyle bize bakıyor, her hareketimizi izliyordu. Stanley'in önetisi üzerine Terör gemisinden Doktor McDonald geldi, ikinci Eskimo'yu - kadını aldı, bir battaniyeyi perde gibi kullanarak onu muayene etmeye baĢladı. Aslında adamın derdi onu muayene etmekten çok kocasının ya da babasının yaralarıyla uğraĢmamızı görmesini engellemekti. Gerçi ne adamın ne de kadının kandan ve yaradan çok da rahatsız olmadığı belliydi. Londra'daki herhangi bir bayan böyle bir ameliyatı görseydi kesinlikle bayılırdı. Söz bayılmaktan açılmıĢken. Stanley ve ben ölmekte olan Eskimo üzerindeki çalıĢmamızı tam bitirmiĢtik ki Kaptan Sör John Franklin ve onun odasında bayılan Charles Best'i taĢıyan iki adam içeri girdiler. Adamlann yardımıyla Best'i en yakındaki karyolaya yatırdık. Bir dakikalık bir muayene adamın neden bayıldığını anlamama yetti: Teğmen Gore'un takımıyla on gün boyunca durmadan çabalamanın sonucu olarak ortaya çıkan aĢırı yorgunluk; açlık (iki gün iki gecedir çiğ ayı eti dıĢında bir Ģey yememiĢtik); vücutta su kaybı (durup da ocaklarda buz eritmeye vaktimiz olmadığı için karları ağzımızda eritiyorduk ve bu vücuttaki suyu arttırmıyor, azaltıyordu). Bütün bunlara ek olarak bana çok açık gelen ama nedense subayların bir türlü anlamadığı bir neden daha vardı. Zavallı Best